Lazkiye'de Rus ordusunun basın turu düzenlediği bölgede dün düzenlenen havan topu saldırısının hedefinde kalan ve hafif yaralanan gazetecilerden biri olan İtalyan muhabir Cristina Guiliano, yaşadıklarını anlattı. Guiliano, "Olay (topçu saldırısı) benim için ve diğer gazeteciler için sürpriz oldu. Ama beni asıl şaşırtan askerlerin ne kadar hızlı tepki vermesiydi. Bazıları yaralandı ama daha kötüsü de olabilirdi" dedi.
'HAVA SICAKTI, GİYSİLERİMİZ KORUNAKSIZDI'
Yaralanmalarının bir sebebinin de panik olduğu söyleyen Guiliano şunları anlattı: "Yaralanmamızın nedeni giysilerimizin korunaksız olmasındandı. Hava sıcaktı. Bu nedenle kollarımız ve bacaklarımız açıktaydı. Ben yaralanmadım ama bazıları yere düştü, bazıları da yerde süründü. Bu nedenle yaralandılar."
Diğer taraftan Guiliano'ya göre havan topu saldırısının amacı Suriye'deki ateşkes sürecine zarar vermekti. Nitekim Guiliano, Lazkiye'ye vardıklarında bir şeylerin değişmiş olduğunun anlaşıldığını söyledi ve ekledi: "Hava sahasında sessizlik vardı. Rusya ilerleme sağladı ve ateşkes anlaşmasına vardı. Ama bazıları bundan memnun değil. Özellikle de teröristler."
'GÜVENLİ ELLERDE OLDUĞUMUZU BİLİYORDUK'
Guiliano ayrıca, havan topu saldırısı başladığında durumun kendi gözüne 'çok ciddi' göründüğünü söyledi: "Yanımdaki en deneyimli gazeteciler bile önceden buna benzer bir şey görmediklerini söyledi. Ben oradaki tek kadındım ama endişelenmemi gerektiren bir şey olmadığını biliyordum. Güvenli ellerde olduğumu biliyordum."
Basın turundaki gazetecilerden bir diğeri Thanassis Avgerinos da topçu saldırısından Rus askerler sayesinde kurtulabildiklerini söylemişti.
RİA Novosti haber ajansına konuşan Avgerinos, "Askerler bizi kurtardı. Ardından saldırılar tam olarak daha önce bulunduğumuz yerde devam etti. Kaçtık ama (saldırıda) 3 vatandaş öldü, 8 kişi de yaralandı."
Rusya Savunma Bakanlığı, saldırının Türkiye topraklarına yakın bir alandan düzenlendiğini açıklamıştı. Suriye ordusundan bir kaynak da, saldırının Nusra Cephesi militanları tarafından gerçekleştirildiğini söylemişti.
