Clapper, CIA, Ulusal Güvenlik Kurumu (NSA) ve diğer istihbarat servislerinin elde ettiği bilgilere dayanarak hazırladığı yıllık raporda, DNA'ya yapılan müdahalelerin tehlikeli biyolojik sonuçlar doğurabileceğinin altını çizdi.
Kitle imha silahlarıyla bağlantılı tehditler listesine gen değişikliğini ekleyen Clapper, raporunda kaynağını belirtmeden yeni bir gen teknolojisinden bahsetti. ABD'li yetkili, CRISPR-Cas9 adı verilen yeni teknoloji sayesinde DNA'nın belli yerlerinin kesilebildiğini, kopyalanabildiğini ve genetik dizilimde istenilen yere yapıştırılabildiğini savundu.
'BAKTERİYEL ORGANİZMALAR ÜRETİLEBİLİR'
Clapper "Gen değiştirme araştırmaları etik kriterlere ve değişik düzenlemelere sahip Batı ülkelerinde tehdit riskini artırıyor. Bu bölgelerde tehlikeli bakteriyel organizmalar ya da ilaçlar üretilebilir. Yaygın ve ucuz olan bu teknolojinin kasıtlı kullanımının, ekonomiye ve ulusal güvenliğe etkileri de olabilir" ifadelerini kullandı.
Rapora göre, bu teknolojinin kullanımı için gerekli olan araçlar internet üzerinden en fazla 60 dolara satın alınabiliyor.