Bu kurumların her birinin Türkiye'nin yüz akı, milletin iftihar kaynağı olduğunu dile getiren Yalçın Akdoğan, bugün Türkiye'nin bulunduğu bölgenin, siyasi ve ekonomik istikrarsızlıkla, çatışmalarla, savaşlarla ve insani krizlerle çalkalandığını kaydetti.
"Bu çalkantının içinde unutulan şey insandır, insan ıskalanmaktadır, çok büyük insani krizler yaşanmaktadır" ifadesini kullanan Akdoğan, Türkiye'nin, ‘insanlık testi'nden geçilen bu zor zamanlarda ortaya koyduğu vicdani duruşla bölge halklarının saygısını, sevgisini, empatisini kazandığını ifade etti.
'EMPERYALİST ÜLKELER MAZLUM HALKLAR TARAFINDAN ELEŞTİRİLİRKEN…'
Türkiye'nin, bu kurumların eliyle yaptığı çalışmalar sayesinde dünyanın birçok yerinden övgüyle, saygıyla, sevgiyle tepkiler aldığını belirten Akdoğan, "Savaşlarla, zulümlerle, emperyalist duygularla hareket eden ülkeler mazlum halklar tarafından eleştirilirken, Türkiye Cumhuriyeti'nin bayrağı, 'umudun, vicdanın sembolü' olarak görülüyor. Çünkü Türkiye, özellikle son birkaç yıldan bu yana ortaya koyduğu insani diplomasisiyle dünyanın yegane 'delikanlı sesi' olmuştur, vicdanın, insanlığın sesi olmuştur" diye konuştu.