Dündar'ın 92 günlük tutukluluğunun ardından geri döndüğü Cumhuriyet'te "Bir yandaş yazı denemesi Erdoğan'a açık teşekkür" başlığıyla yayımlanan yazısı şöyle:
Birkaç nedenle bu tutukluluk için size teşekkür borçlu olduğumu düşünüyorum.
Hapislik, benim mesleki kariyerimde bir eksiklikti; sayenizde onu tamamladım.
Artık dinlemekte olduğunuz bir telefonum olmamasının rahatlığıyla nicedir okuyamadığım kitapları okudum; hiç yazamadığım kadar çok yazı yazdım, (hatta artık sizin tarafınızdan tutuklanma riski kalmadığından daha da rahat yazdım), dışarıdayken spor yapamazdım; içeride bol bol volta attım, top oynadım. Başka insanları, hayatları tanıdım. Bir yazı insanına ömür boyu yetecek malzeme damıttım. Hiç görmediğim kadar çok milletvekili ve avukat dostu ağırladım. Bunlar da sayenizde…
Hayatımda kaç tane kaldığını bilemediğim yılbaşlarından birini içeride geçirmemi sağladınız; bu sayede sevdiklerinle geçen bir yılbaşının kıymetini hatırlattınız bana…
'SAYENİZDE ORHAN PAMUK'U GERİDE BIRAKTIM'
Bizi içeri atarak, ülkenin tırmanan iç savaş ortamından, domuz gribi salgınından, kirli havasından, karından kışından korunmamızı sağladınız.
Sayenizde, geçen sene hiç kitap yazmadığım halde "Yılın en iyi yazarı" sıralamasında Orhan Pamuk'u geride bırakıp birinci seçildim.
Ne zahmet ettiniz…
Bize, her gazetenin havuzda boğulmayacağını, her kuşun etinin yenmeyeceğini gösterme şansını bahşettiniz.
Samimiyetle şükranlarımızı sunuyoruz…
***
Yıllardır içeride yatan, ağır tecrit koşullarını soluyan, açtığınız binlerce hakaret davasına muhatap olanların yanında bizim üç aylık tutukluluğumuzun lafı bile olmaz, ama hapse atarak bize bir kürsü sundunuz ve onlara ses olma fırsatı verdiniz; bunun için de hasseten teşekkür ederiz.
Aklınıza sağlık.
Sadece o mu? Türkiye'deki otoriterleşmeyi, hukuksuzluğu, savaş tehlikesini de zindandan bütün dünyaya duyurma şansı bulduk; hangi güç bana aynı ay içinde Guardian'dan Der Spiegel'e, Washington Post'tan Le Monde'a kadar yazı yazma şansı yaratabilirdi ki; kim Amerikan Başkan yardımcısının ailemle görüşmek istemesini sağlayabilirdi ki; sizin kontrolsüz gücünüzden başka…
'KAYGILARIMIZLA…'
Nihayet en son Anayasa Mahkemesi'nin, "Yetti artık, burada biz de varız" diyen kararını da, hukuku hiçe sayan otoriter tavrınıza borçluyuz; bunu da inkâr edemeyiz.
Söylemesi ayıp, evin de epey borcu birikmişti; haksız tutuklamadan alacağımız tazminatla onu da kapatmamıza katkı sunacağınızı umuyor, şükran duygularımın kabulünü rica ediyorum.
Kaygılarımızla…