Emine Erdoğan, Ataşehir'deki Sheraton Otel'de, Ensar Vakfı tarafından düzenlenen ‘Ensar Gönüllüleri Buluşması'nda konuştu.
'ARTIK YENİ BİR KAVŞAKTAYIZ'
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan, bugünlere gelinmesinde sivil toplum kuruluşlarının dayanışmasının büyük katkısı olduğunu ifade ederek, şunları söyledi: "Artık yeni bir kavşaktayız. Türkiye'nin 90 yıllık enkazını kaldırdık. Fakat enkazın altından büyük meseleler çıktı. Nitekim, bugün bu sorunlarla yüzleşiyoruz. Bin bir rengin iç içe geçtiği bir ebru gibi, bu topraklar üzerinde birlikte, kardeşçe yaşama ufkumuz, ne yazık ki terörün gölgesinde kalmakta. Şehitler veriyoruz. Bu vesileyle, şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyorum. Ailelerine, yavrularına, eşlerine sabırlar niyaz ediyorum. Allah memleketimizi huzur ve selamet günlerine yeniden kavuştursun. İnanıyorum ki, kavli dualarımızı fiili dualarla da desteklersek, huzura ve sükuna daha çabuk ereceğiz. Bulunduğumuz coğrafyanın hakkını vermek, tarihimizden aldığımız güçle bu milli mücadeleyi sabırla sürdürmek durumundayız. Bu süreç zarfında, Ensar Vakfı gibi, milletimizin manevi dinamiklerini hep diri tutan, gençlerimizi değerler eğitimi konusunda güçlendiren gayretlerin artmasına ihtiyacımız var."
‘KÜRT, ERMENİ, LAZ, ÇERKES MESELESİ OLDUĞUNU DÜŞÜNMÜYORUM'
Emine Erdoğan, konuşmasında şunları kaydetti: "Hazreti Ali'nin dediği gibi, 'onları kendi zamanımıza göre değil, onların yaşayacakları zamana göre yetiştirmek' durumundayız. Bunu yaparken de zamanın icapları ile geleneksel değerleri çok iyi sentezlemeli, gençlerimizi sağlam bir irade ve dava şuuru ile donatmalıyız. Artık eskisi gibi iradesi elinden alınmış bir ülkede yaşamıyoruz. Özgün ve özgür bir dünya tasavvuru olan bu ülkenin, dirayetli, imanlı ve aydın gençlere ihtiyacı var. Ensar Gönüllüleri'nin, vakıf bünyesindeki Değerler Eğitim Merkezi'nin teorik birikimini çok iyi değerlendireceğine inanıyorum. Umuyorum ki, bu birikim somut projelere dönüşerek, bu sahada hissedilir bir fark meydana getirir. Bu ülkenin statükolarına karşı bir savaşa girdik ve millet olarak kazandık. Şimdi bu etkin mücadeleyi, küresel güçlerin topraklarımız üzerindeki niyetlerine karşı sürdürmek durumundayız. Ben bu ülkede Kürt, Ermeni, Laz, Çerkes meselesi olduğunu düşünmüyorum. Bu ülkede bizi parçalamak isteyen bazı şer odakları sorunu vardır. Bunu da düştüğümüz yerden kalkarak, halklar olarak yeniden birbirimize tutunarak çözeceğiz."