Dikili'de 14 Ocak 2011 tarihinde yaşanan olayda, Selma Civek, şiddet gördüğü için bir çok kez şikayet ettiği kocası Hüseyin Civek tarafından sokak ortasında 22 yerinden bıçaklanarak öldürüldü. Daha önce Ankara'da aile içi şiddet mağduru kadınların ağırlandığı merkezde kalan Selma Civek, şiddet uyguladığı için tutuklanan ardından adli denetim altında tutulmak koşuluyla serbest bırakılan kocasının kurbanı oldu. Yargılama sonrasında Hüseyin Civek, ömür boyu hapis cezasına çarptırdı.
AİLESİ MÜCADELEYİ BIRAKMADI
Yerel mahkemenin kararından sonra Selma Civek'in çocukları Hayriye Pınar Civek, Rabia Merve Civek ve Yaşar Civek, şiddete karşı mücadeleyi bırakmadı ve AİHM'e müracaat etti. Ailenin yaptıkları başvuruyu sonuçlandıran AİHM, Türkiye'nin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin (AİHS) yaşam hakkının garanti altına alınması ile ilgili 2'nci maddesini ihlal ettiğine hükmetti. Türkiye, karar gereği başvuru sahiplerine mahkeme masrafları da içinde olmak üzere 53 bin euro para cezası ödeyecek.
KARAR ÖRNEK OLMALI
Aile adına davayı açan Avukat Bilge Civa, AİHM'in kararını değerlendirdi. Selma Civek'in öldürüldüğü tarihte devlet tarafından alınan koruma kararı bulunduğunu söyleyen Civa, "Ama maalesef koruma kararları kağıt üzerinde kalıyor, uygulanamıyor. AİHM'e, devletin Selma Civek'in yaşam hakkını koruyamadığı gerekçesiyle gittik. AİHM de, yaşam hakkının ihlal edildiği kararını verdi. Bu tespitin yapılması sevindirici, çünkü biz de bu iddiayla gitmiştik. Bu kararla birlikte kadına yönelik şiddet olayları azalmalıdır. Caydırıcılığını en azından erkekler, göz önüne alır. Başka Selma Civek'ler, öldürülmesin, tek dileğimiz bu. Kadınlar şiddet görmesin" dedi.
'KADINA ŞİDDET UYGULAYAN ERKEĞİN TEDAVİ EDİLMESİ LAZIM'
Kadınlar adına yapılan düzenlemelerin kağıt üzerinde kaldığını da savunan Bilge Civa, "Biz baştan beri Selma öldürüldüğü zaman sürekli şunu dile getirdik. Kadınların öldürülmemesi adına yapılan yasal düzenlemeler, kağıt üzerinde ve yetersiz kalıyor. Kadına şiddet uygulayan erkeğin tedavi edilmesi lazım. Koruma kararı alınınca erkek geri çekileceğine kendisinde daha çok cesaret buluyor. Yapmayacağı şeyleri yapmak için kendisini zorluyor adeta. Burada mahkeme kararları yetersiz oluyor. Herkese bir tane polis ve jandarma düşmediği için bu kararlar yüzde 100 uygulanmıyor. Eğer kadın şiddet gördüğü için müracaatta buluyorsa bu şahıs hemen bir an önce tedavi merkezlerine yönlendirmeli. Devletin kontrolünde erkeğini kafasındaki kadın algısı değişinceye kadar tedavi olmalı. Kararlar sonrasında devlet umarım, yasal düzenlemeleri gözden geçirir. Koruma kararları daha iyi uygulanabilir değişiklikler yapar. Bir daha bu tür cezaları ödemek zorunda kalmaz" ifadelerini kullandı.