Turizm sektörünün de krizin derinliğinin farkında olmadığını savunan Yücel, açıklanan teşviklerin krizin derinliği dikkate alındığında çok fazla işe yarar olmadığı görüşünde. Yücel'e göre turizm sektörü açısından birinci sorun ‘siyasal' ve Türkiye bu sektördeki üstünlüğünü de kaybediyor.
Hükümet tarafından hazırlanan 9 maddelik ‘turizm eylem planını' Sputnik'e değerlendiren Eski Turizm Bakanı Bahattin Yücel, bir gayret gösterilip, ön çalışma yapıldığını, sektörden gelen önerilerin önemli bir bölümünün de dikkate alındığını bunun sevindirici olduğunu söyledi.
Aslında turizm sektörünün de krizin derinliğinin farkında olmadığını kaydeden Yücel, bu açıdan bakıldığında sektörün isteklerinin bir bölümün hayata geçirildiğini, bir bölümünün de görmezden gelindiğini ifade etti.
‘GEÇEN SENE İŞE YARARDI AMA BU SENE YARAMAZ'
Yücel, hükümetin açıkladığı turizm sektörüne teşviklerin bir bölümünün belki geçen sene işe yarayabileceğini ancak bu sene yaşanmakta olan krizin derinliği dikkate alındığında çok fazla işe yarar olduğunu sanmadığını söyledi. Yücel, neden böyle düşündüğünü de şöyle anlattı:
‘TÜRKİYE'NİN DÜNYADAKİ ALGISI GERİ Mİ ALINACAK?'
"Şu anda krizin nedenlerini çok iyi ortaya koyan bir yaklaşım değil bu. Deniyor ki çözüm olarak çok geniş bir şekilde Türkiye'yi tanıtacağız. Algı şöyle, Türkiye'nin tanıtılmadığı ve o yüzden de Türkiye'ye turist gelmediği gibi çok eski yıllardan kalma alışkanlığı şu anda çözümlemeye çalışıyorlar.
‘TÜRKİYE'YE GİTMEYİN' BİLDİRİLERİNE ÇÖZÜM BULUNMALI
İkincisi şu anda Türkiye'ye dönük ciddi bir saldırı var. Yani yabancı basına baktığınızda bizim hedef pazar olarak seçtiğimiz ülkelerde Türkiye'ye gitmeyin, ‘turistik hedeflere saldıracağız' diye bildiriler dağıtılıyor. Türkiye'nin bu bağlamda bir NATO üyesi olarak çok ciddi biçimde mesai harcaması lazım. Ben Almanya'yı çok önemsiyorum, İngiltere, Fransa'yı önemsiyorum, ABD'yi önemsiyorum. Bu ülkelerin dışişleri bakanlıkları Türkiye'ye gitmeyin diyorlar. Çözülmesi gereken konu bu. Biz bunu tanıtımla falan çözemeyiz. Siz düşünün ki İngiliz Dışişleri Bakanlığı, ‘Türkiye'ye gitmeyin tehlikeli' diyecek, ABD ‘bazı bölgelere hiç gitmeyin' diyecek ve siz kampanya yapacaksınız ve insanlar Türkiye'ye gelecekler. Böyle bir şey olamaz, bu gerçekçi değil."
‘SEKTÖRÜN BİRİNCİ SORUNU SİYASAL İKİNCİSİ YATIRIM VE PLANLAMA'
Türkiye'de turizm sektörü açısından birinci sorunun ‘siyasal sorun' olduğunu vurgulayan Bahattin Yücel, ikincisinin de sektördeki yatırım ve planlamalar olduğunu ifade etti. Yücel, Türkiye'nin uzun yıllar boyunca yığınağını yanlış yaptığını, sadece kıyı bölgelerinde otellerin yapıldığını, güneş ve denizi satmaya dönük bir projeksiyon ortaya koyduğunu söyledi. Yücel, "Şimdi projeksiyonla da acaba neden bize insanlar gelmiyor diyerek işi çözümlemeye çalışıyorlar?" dedi.
Türkiye'nin dünyada turist sayısı açısından 6 ile 7'inci sırada yer değiştiren bir ülke olduğunu ancak gelir açısından 12,13'üncü ülke olduğunu vurgulayan Yücel, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Yani bu demek ki Türkiye satması gerekenden en az yarısı kadar satıyor. Ucuza satmak zorunda. Çünkü markalaşmasını sağlayamamış. Uluslararası standartlarda piyasaya çıkarttığı bir markası yok THY dışında turizm amaçlı kullanabilecek. THY da toplam yurtdışı kapasitesinin yüzde 66'sını transit olarak taşıyor. Bunlar Türkiye'ye gelmiyor."
‘EYLEM PLANI SÜBJEKTİF ÖLÇÜLERE DAYANIYOR'
Hükümetin açıkladığı eylem planında A grubu seyahat acentelarına uçuş başı 6 bin dolar verilmesi gibi önlemler olduğuna dikkat çeken Bahattin Yücel, bunların hepsinin son derece ‘sübjektif' ölçüler olduğunu söyledi. Yücel, "Bunu kim nasıl değerlendirecek merak ediyorum. Ya da 400 bin kişi en az getirene 100 milyon liraya kadar kredi verilmesi, eğer geçen sene 400 bin getirdiyse bu birkaç tane var, bu sene 400 bin getirecek hiç yok bence. Böyle tek başına 400 bin getirecek bir veya iki taneyi geçmez. Yok böyle bir şey."
‘KÜTAHYA ZAFER HAVALİMANI NEDEN DESTEKLENECEK?
Eylem planında desteklenecek havalimanları arasında Kütahya Zafer Havalimanı'nın da eklendiğine dikkati çeken Yücel, "O havalimanının özelleştirmesini alan şirket iktidara çok yakın. Buraya özendirmek istiyor. Nereye gidecek Kütahya'dan. İzmir'de havaalanı var zaten, Antalya'da var. Denizli'de var. Denizli'ye koysa hiç değilse bir esprisi var" diye konuştu.
Eski Turizm Bakanı Bahattin Yücel, Türkiye'nin ne yapması gerektiğine ilişkin görüşlerini de şöyle anlattı:
"Birincisi Türkiye bölgesel pazarlama yapmalı. Havaalanı çevreleri bunun için çok uygun. Bunu yaparken artık oradaki her türlü işletmenin uluslararası standartlara uygun hale getirilmesi lazım. Yani bu Türkiye standartları yetmiyor buna. O işletmelerin tanınır, bilinir olabilmesi için markalaşmaları gerekiyor. O da yetmiyor. Bunların bulundukları çevrenin dünyadaki çevrecilik anlayışına göre yönetilmesi gerekiyor. Siz şimdi Artvin'de insanları sokağa dökerseniz, ağaçları keserseniz ben buradan enerji üreteceğim diye, oraya insan götüremezsiniz, o ülkeye de insan götüremezsiniz. Ya da imarlaşma yoluyla her tarafı betonlaştırırsanız yine insan götüremezsiniz. Bunlara dikkat edilecek. Ondan sonra konuşulacak bu iş.
‘TURİZMDEKİ TÜKETİCİ PROFİLİ DEĞİŞİYOR'
Bir de dünyadaki tüketici profili değişiyor. Eskiden kitle turizmi ile seyahat eden kesim şimdi bireysel seyahat ediyor. Onun için de interneti kullanıyor. İnternetin kullanılması başlangıçta çok basit gibi gelmekle birlikte her tesisin dünyanın her hangi bir yerindeki tüketiciye güven verecek şekilde standartlarla donatılmış olması gerekir. Bunu sağlasanız da yetmez, onun bulunduğu en yakın havaalanına sürekli gidip gelen tarifeli sefer olması lazım. Günlük, haftanın her günü gelip giden bir sefer olması gerekir ki, sizin hedef aldığınız pazarda insanlar rahatlıkla gelsinler gitsinler.
Eğer işletmelerde çalışanların işlerini kaybetmeleri engellenmek istenmiyorsa, çalışanlardan alınan vergiler ertelenebilirdi. Biz ‘turizmi destekliyoruz' diyorlar tam bir palavra. İşletmelerin personelinin yapmış olduğu tatil harcamalarını giderleştirmelerini sağlamış olsalardı, vergiden düşülmesini sağlasalardı o zaman bir canlılık olurdu. Kamuda da olurdu özel sektör işletmelerinde de olurdu. Bunu yapmadılar, bunlar hep önerildi onlara, hiçbirini yapmadılar."
‘TÜRKİYE ÜSTÜNLÜĞÜNÜ KAYBETTİ'
Şu anda turizm açısından İspanya'nın patladığını bir haftalık tatili Türkiye'den 3,5-4 katına sattığını, Yunanistan'ın dolduğunu, tesisi olmayan Bulgaristan'ın bile dolduğunu belirten Yücel, "Yani üstünlüğümüzü kaybediyoruz, çok ciddi bir sektör bu" dedi. Yücel, açıklanan eylem planının son derece yetersiz olduğunu söyledi.