Jude Law, zor koşullarda hayatlarını sürdürmeye çalışan çocukların yaşantısına dikkati çekebilmek için beraberinde İngiliz oyuncu ve şarkıcılarla kampa günübirlik ziyarette bulundu.
Kampta kurulan sahnede 'Cangıla hoşgeldiniz' pankartının asılı olduğu sahnede küçük bir gösteri sahneleye Law, kampın tahliyesi planlanan bölümünde kalan çocuklar için İngiltere Başbakanı David Cameron'a yazdıkları mektubu okuyarak, soruna acil çözüm bulunmasını talep etti.
‘EVİMİ NASIL BULDUNUZ? SİZCE YAŞAMAK İÇİN GÜZEL BİR YER Mİ?’
Almanya'da Nazi döneminde yazılmış bir oyundan da alıntı yapan Law, Cameron'ı kastederek "Sayın Sir, evimi nasıl buldunuz? Sizce yaşamak için güzel bir yer mi? Yukarıdaki odalarda SS subayları yağmalarken gümüş-gri halılar acı çekti mi? Kırmızı güçlü bir renktir ve temizlemesi zordur" ifadelerini kullanıyor.
Calais için yazılan mektuba, aralarında ‘Sherlock’ dizisinin yıldızı Benedict Cumberbatch, Colin Firth, Kristin Scott-Thomas, Gillian Anderson, İdris Elba ve Helena Bonham Carter'ın da bulunduğu 100 bine yakın kişinin imza verdiği kaydedildi. Mektupta, kampta ebeveynleri olmayan çok sayıda çocuk olduğu ve tahliyeden sonra çocuklar için güvenli ortam oluşturulması çağrısında bulunuldu.
TAHLİYE ERTELENDİ
Gazete, İngiliz yardım kuruluşu Help Refugees'in itirazı sonucu, kampın güney bölümünün tahliyesinin ertelendiğini yazdı. Dernek, kampın güneyinde 3 bin 455 sığınmacının yaşadığını, bunlardan 315'inin ebeveynsiz çocuklar olduğunu belirterek itirazda bulunmuş ve kampın tahliye edilmesiyle çocukların kimsesiz kalacağını dile getirmişti.
BİNLERCE KİŞİ İNSANLIK DIŞI KOŞULLARDA YAŞIYOR
Mahkemeye itiraz sonucu ertelenen tahliyeye ilişkin son karar, salı günü Lille Mahkemesi tarafından verilecek. Birkaç hafta önce duyurulan tahliye kararı, Fransa'da büyük yankı uyandırmış ve elektronik imza sitesi Avaaz'da tahliyenin durdurulmasına yönelik 12 binden fazla imza toplanmıştı.
Calais kentinde çoğu Suriye, Irak, Eritre ve Afganistan'dan gelen yaklaşık 5 bin sığınmacı yaşıyor. Calais, İngiltere'ye geçmek isteyen sığınmacılar için önemli ‘çıkış yolu’ olarak görülüyor. Fransa, kentteki sığınmacıların yaşadığı kampların gayriinsani koşulları yüzünden uzun zamandır Avrupalı insan hakları derneklerinin ve sivil toplum örgütlerinin sert tepkisini üzerine çekiyor.