"Bu, çok sorumsuzca bir davranıştı. Bu nedenle NATO liderlerinin, diğer ülkelerle çatışma riski yaratan sorunlu üyelerini etkilemesi çok önemli. Nitekim bu, ittifak içinde bir disiplin meselesi" diye devam eden Medvedev, "Bunun benzeri bir olay Sovyetler döneminde gerçekleşseydi, ciddi bir çatışma yaşanırdı. Tanrı korusun, ciddi bir savaş çıkmasa bile (Türkiye'ye) mutlaka karşılık verilirdi" ifadelerini kullandı.
'TÜRKİYE'NİN PROVOKASYONU KARŞISINDA SON DERECE BARIŞÇIL DAVRANDIK'
Bu bakımdan Rusya'nın 'son derece barışçıl' davrandığını söyleyen Medvedev, "Zira Türkiye'nin yaptığının açık bir provokasyon olmasına rağmen Rusya askeri anlamda karşılık vermedi" diye konuştu.
Medvedev, Time dergisinin bir sorusuna yanıt olarak da, Rusya'nın Suriye'de 'sonsuza kadar' kalmak gibi bir planının olmadığını söyledi. "Suriye'de, ulusal çıkarlarımız ve (Suriye Devlet Başkanı) Esad'ın isteği çerçevesinde sınırlı ve somut bir görev gerçekleştiriyoruz. Bu nedenle Rus silahlı güçlerinin Suriye'deki varlığının ölçeğini o (Esad) değil Rus yetkililer belirleyecek."
'NATO'NUN KARARLARI SOĞUK SAVAŞI YAKINLAŞTIRIYOR'
'BALTIK ÜLKELERİ, RÜYALARINDA SOVYETLERİ GÖRÜP, HAYALET ACILAR ÇEKİYOR'
Öte yandan Medvedev, Baltık ülkelerinin Rus karşıtı politikalarını ise 'hayalet acılar' olarak tanımladı. Bu ülkelerde 'Ruslardan korkmanın' oy ve siyasal destek almak için kullanılan bir manipülasyon yöntemi olduğunu belirten Medvedev, "Baltık ülkelerindeki bazı meslektaşlarımız rüyalarında Sovyetler Birliği'ni görüp hayalet acılar çekiyor. Bu, oy toplamak için kullanılan siyasal bir yöntem. Ancak bunun olumsuz sonuçları oluyor" dedi.
Medvedev, Batılı ülkelerin Ukrayna krizi nedeniyle ülkesine uyguladığı yaptırımlara dair bir soru karşısında da, Rusya'nın yaptırımların iptal edilmesi için 'ricacı olmayacağını' söyledi.
Yanıtında Rus yazar Mihail Bulgakov'un Usta ile Margarita romanından alıntı yapan Medvedev, şunları söyledi: "Usta ile Margarita'da Voland harika bir söz söyler: 'Hiçbir şey rica etmeyin ki size kendileri teklif etsin, kendiliğinden size versinler.' Yani kendileri gelip bize şöyle diyecek: Hadi, tüm bunları bitirelim. Zira bundan kimseye iyilik gelmiyor, yalnızca kötülük geliyor."