Yasaya göre, sığınmacıların 10 bin krondan (4 bin 400 lira) fazla nakit parasına el konulması ve toplam değeri 10 bin kronu geçen mücevher, saat, bilgisayar ve telefon gibi eşyalara da el konması öngörülüyordu.
Danimarka hükümeti, Nazi Almanyası toplama kamplarındaki uygulamalarla benzerlik taşıyan bu tasarıyı onaylandığı için ciddi tepki çekmiş ancak yasanın sığınmacıların kalış masraflarını karşılamak için gerekli olduğunu ve ayrımcılık içermediğini savunmuştu.
'MÜCEVHER YASASI'
Yasanın meclisten geçmesini değerlendiren solcu Kırmızı-Yeşil İşbirliği'nden Johanne Schmidt-Nielsen, yaşananların mesaj gönderme amacı taşıdığını savunarak, "Uyum Bakanlığı ve hükümet yaşananlardan oldukça tatmin olmuş durumda çünkü ana hedefleri, Danimarka'nın sığınamcılar için o kadar da iyi bir yer olmadığını tüm dünyaya göstermek değil miydi" yorumunda bulundu.
HEDEF, ÜLKEYE GELEN SIĞINMACI SAYISINI DÜŞÜRMEK
Danimarka'nın sığınmacıların değerli eşyalarına ve nakit parasına el koyma kararı, başta Birleşmiş Milletler olmak üzere uluslarası medya tarafından da eleştirilmişti. Hükümet ise bu yasanın, devlet yardımından yararlanmak için bazı eşyalarını satmak zorunda kalan Danimarkalılarla, ülkeye gelen sığınmacıları aynı kefede değerlendirdiğini savunmuştu.