Almanya’da düzenlenen 52. Münih Güvenlik Konferansı’nda konuşan Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, “BM ve insani yardımdan sorumlu ajanslar, bölgedeki herkesin uluslararası insancıl hukuku ihlal ettiğini söylüyor. (Suriye’de) kuşatma altında olan şehirlere gelince, yalnızca (Devlet Başkanı) Beşar Esad kuşatmaya almıyor. Nitekim yerleşim yerlerinin çoğu muhalif grupların kuşatması altında” dedi.
“Bana göre, (Suriye’deki insani kriz nedeniyle) Esad’ı ya da —teröristler dışında- bir başkasını şeytanlaştırmaya gerek yok” diye devam eden Lavrov, “İnsani sorunlar yalnızca işbirliği yoluyla çözülebilir” ifadesini kullandı.
Sergey Lavrov giving speech at Munich Security Conference | Выступление С.Лаврова на Мюнхенской конференции #MSC2016 pic.twitter.com/PUINm0v6Dg
— MFA Russia (@mfa_russia) 13 Şubat 2016
'ÖN KOŞULLAR PROVOKASYONDUR'
Lavrov, Suriye görüşmeleri için ön koşullar öne sürülmesini de ‘provokasyon’ olarak niteledi: “’Tüm insani sorunlar çözülmeden, şiddet olayları tamamen sona ermeden müzakerelere katılmayacağız’ demek hiçbir yere götürmez. Bu, bir provokasyon.” Lavrov ayrıca Suriye’de sivillere sürdürülebilir biçimde insani yardım ulaştırmanın yalnızca ‘sürdürülebilir bir siyasi süreçle’ mümkün olabileceğini de vurguladı.
Lavrov, Suriye’de bir hafta içinde ateşkes sağlanmasına ne kadar ihtimal verdiği sorusuna ise “Yüzde 49 ihtimal veriyorum” yanıtını verdi. Daha önce Almanya Dışişleri Bakanı Frank-Walter Steinmeier aynı soruya, ateşkes anlaşmasının gerçekleşmesine ‘yüzde 51’ ihtimal verdiğini söylemişti.
'RUSYA VE KOALİSYON HER SAAR İŞBİRLİĞİ İÇİNDE OLMALI'
Bunların yanı sıra Lavrov, Suriye’de insani yardımların çözümlenebilmesi ve ateşkes sağlanabilmesi için Rusya ve ABD öncülüğündeki koalisyonun, ‘her gün, her saat’ askeri işbirliği halinde olması gerektiğini vurguladı.
Bu arada Kore yarımadasında tırmanan gerginliğe de dikkat çeken Lavrov, bu duruma Kuzey Kore’nin ‘sorumsuz’ ve ‘kabul edilemez’ davranışlarının sonucu olduğunu belirtti. Ancak Lavrov, Pyongyang’ı ‘cezalandırmak’ için atılan tek taraflı adımları eleştirdi ve gerilimin mevcut müzakere mekanizmaları üzerinden düşürülmesi gerektiğinin altını çizdi.