Güneydoğu'da yaşanan çatışmalar ve sokağa çıkma yasaklarının ortak akılla çözülmesi talebinde bulunan Symes, "Evlerini terk etmek zorunda kalan komşularımıza üzülürken aslında son dönemlerde ülkemizin bir bölümünde benzer sahneleri görmekten de çok derin bir üzüntü içinde olduğumuzu, burada bir kez daha belirtmek isterim. Aslında ülkemizde yaşanan bu trajedi, bana göre tarifsiz acı tüm ülkenin 78 milyonun sorunudur. Yani bunu bölgenin sorunu olarak hiçbirimiz düşünemeyiz. Ülkemizin bir bölümünde insanlar evlerini terk etmek zorunda kalıyorlarsa, bizlerin kendi evlerinde kendi şehirlerinde huzur içinde olmamız kesinlikle mümkün değil. Güneydoğu'da devam eden terör hepimizin içini acıtıyor. Gece saat 03.00'e kadar uyuyamadım, kanallarda dolaştım çünkü dün kaldırılan cenazeler, bugün kaldırılması planlanan cenazeler gerçekten çok tarif edilecek acılar değil. Her gün bu tür haberler geliyor ve haftalara yayılan sokağa çıkma yasakları hakikaten hayatı ciddi derecede sekteye uğratıyor. Tabii ki terörün önlenmesi, kamu düzeninin sağlanması olmazsa olmaz. Fakat asayiş ve güvenlik önlemlerinin yanı sıra birliğimizi, bütünlüğümüzü sağlayacak önlemler de süratle hayata geçmesini arzu ediyoruz" diye konuştu.
‘PROBLEMLERİMİZİ DİYALOGLA HALLEDELİM’
"Kutuplaşmayı reddedip birbirimizi ön yargısız dinleyelim. Bu topraklarda adaleti, refahı ve huzuru baki kılmak için asgari müştereklerimizin ne olduğunu ifade edip, ifade özgürlüğü saygısı içerisinde etraflıca görüşüp tartışalım ve bu problemlerimizi diyalogla halledelim. Vatandaşların hak ve özgürlüklerini kısıtlamadan sorun çözme ereklerimizi mutlaka geliştirmeliyiz. Kürt sorununda da terörizme karşı çıkarak siyasi ve demokratik bir çerçeve içinde yol almayı başarmak zorundayız. Bu kaos ortamının üstesinden ancak böyle bir yaklaşımla geleceğimize inanıyorum. Bugün Türkiye'nin gündemini terör ve siyaset gerginliğine teslim edemeyiz. Bir yandan siyasi istikrarı, huzuru ve birlikteliği sağlayabilmeliyiz, diğer yandan Türkiye'nin son derece inandığımız orta uzun vadedeki pozitif ayrıştıracak hedeflerini ele alıp reform alanlarına kesintisiz olarak odaklanabilmeliyiz. Terörün Türkiye'nin potansiyelini ortaya çıkaracak reform alanlarından uzaklaştırmasına kesinlikle izin vermemeliyiz."
‘SURİYE'DEKİ ÇATIŞMALARDAN EN ÇOK HATAY ETKİLENDİ’
Suriye'deki çatışmalardan en çok etkilenen illerin başında Hatay'ın geldiğine değinen Cansen Başaran Symes şu değerlendirmeyi yaptı:
"Komşularımızın durumu, Hatay'ın da içinde bulunduğu sınır kentlerimizi etkiliyor. Türkiye'de uluslararası yük taşımacılığı yapan taşıtların İstanbul'dan sonra en çok olduğu il Hatay, komşu ülkelerdeki sorunlardan dolayı ekonomik önemli bir sıkıntı yaşıyor. Yaş sebze ve meyve ihracatında Türkiye'deki en büyük aktörlerden olan Hatay. Yine komşu ülkelerle yaşanan sorundan dolayı ciddi sıkıntı içine girdi. Savaş nedeniyle evlerini terk etmek zorunda kalan Suriyeli misafirlerin kentin şu andaki nüfusunun yaklaşık yüzde 20'sini oluşturduğunu ve bu nüfusun da doğal olarak şehrin ekonomik iklimine, sağlık eğitim ve işsizlik, aynı zamanda kalifiye olanlarında işsizliğe katkı sağladığını da öğrendik. Bunların hepsinin bölgeye ciddi bir etkisi olduğuna tanık oluyoruz."
CHP’Lİ SAVAŞ: HATAY FARKLI ŞEHİR GİBİ YANSITILIYOR
Panelde konuşan Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı CHP'li Lütfü Savaş, Hatay'ın 5 yıldır dışarıya farklı bir şekilde yansıtıldığını bunun da moral bozucu olduğunu anlattı. Savaş, büyüyen KOBİ'ler çalışmasıyla küçük girişimcilere de kol kanat gerileceğini ve dolayısıyla ekonominin hareketleneceğine dikkat çekti.
TÜRKONFED Başkanı Tarkan Kadooğlu ise Ortadoğu'daki insanlık dramı yaşandığını, Hatay'ın ve Türkiye'nin bu ateş çemberiyle anılmaması gerektiğini anlattı. ATSO Başkanı Hikmet Çinçin, TÜSİAD heyetini Hatay'da ağırlamaktan duydukları memnuniyeti dile getirdi.