Kurtulmuş, Rus uçağının Türk jetleri tarafından düşürülmesinin ardından başlayan gerginliğe ilişkin “Rusya ile yaşadığımız bu krizin ilk gününden itibaren bu krizin yakın bir dönemde çözülebileceğini ümit ediyorum. İyimser bakıyorum. Evet istemediğimiz bir durum ortaya çıktı” ifadelerini kullandı.
Rus uçağının sınır ihlali yaptığına dair iddiaları yineleyen Kurtulmuş, “Angajman kuralları gereği bu uçak bir türlü düşürüldü. Onu da söyledik ki uçağın sınırlarımızı ihlal ettiği anda kimliği bilinmiyordu. Dolayısıyla bu krizin çok uzun sürmeyeceği kanatindeyiz. İstenmeyen, arızi bir durumdu. Evet, ne Rusya Türkiye'yi bu kriz dolayısıyla tamamen gözden çıkarabilir ne de biz Türkiye olarak Rusya'yı gözden çıkarabiliriz" diye konuştu.
Tarihsel olarak Rusya ile Türkiye arasında büyük benzerlikler olduğuna dikkati çeken Kurtulmuş, şöyle devam etti:
'TÜRKİYE JEOPOLİTİK İMKANLARINI DAHA İYİ DEĞERLENDİRECEK'
Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun Kazakistan'da bulunduğu anımsatılarak, Türkiye-Kazakistan ilişkilerine yönelik görüşü sorulan Kurtulmuş, AK Parti'nin hızlı bir şekilde reform hükümeti olarak yola koyulduğunu, bu pakette Türkiye'nin sahip olduğu jeopolitik imkanlarını çok daha iyi değerlendirmesi perspektifinin bulunduğunu belirtti.
‘TÜRKİYE KENDİSİNİN FARKINDA VARDI’
Kamu diplomasisinin önemine ilişkin soru Kurtulmuş, bu konuda başarılı olunabilmesi için önce ülkenin kendi gücünün farkında olması gerektiğini vurguladı.
Türkiye'de son 13 yıldaki en önemli değişimin ‘zihniyet değişimi’ olduğunu anlatan Kurtulmuş, şunları söyledi:
"Türkiye kendisinin farkına vardı. Sadece Türkiye Cumhuriyeti devletinden ibaret değil arkasında binlerce yıllık bir tarihi birikim var. Dünyanın her yerinde izimiz var. Türkiye bu gücünün farkına vardı. Kamu diplomasisi bu anlamda Türkiye'nin gücünün farkına varmasının doğal sonucu olarak çok güçlendirilmesi gereken bir alandır. Bu alana şimdi çok kuvvetli ihtiyaç var."
‘ORTADOĞU'DA İSTİKTARSIZLIK YAŞANMASA, DAEŞ OLMAZDI'
Kurtulmuş, "Ortadoğu'daki istikrarsızlık olmasaydı, bugün DAEŞ diye bir örgüt olmayacaktı" ifadesini kullandı.
'TÜRKİYE İNSAN HAKLARINA RİAYET ETMEYEN BİR ÜLKE GİBİ GÖSTERİLİYOR'
Türkiye'nin 22 Temmuz'dan bu yana çok güçlü bir şekilde 'terörle mücadele' ettiğini anlatan Kurtulmuş, şöyle devam etti:
"Ama terörle mücadele kadar bir algı operasyonuyla da mücadele ediyor. Türkiye'de olan bir sey tam tersine çevrilerek Türkiye kötü tanıtılmaya çalışılıyor. Türkiye insan haklarına riayet etmeyen, Türkiye hak ve özgürlükleri çiğneyen bir ülkeymiş gibi gösterilmeye çalışılıyor. Ondan öncesine gidin, Gezi olaylarıyla birlikte başlayan bir süreç. Yani burada öyle uluslararası kuruluşlar oldu ki sözde en saygın televizyon kuruluşları Taksim Meydanı'na gelerek 12 saat, 15 saat naklen iç savaş yayını yaptılar tabiri caizse. Halbuki ortada birkaç yüz göstericinin polisle mücadelesi vardı. Günlerce bunu yaydılar. Aynı şekilde 17-25 Aralık operasyonlarında çok ciddi bir şekilde bütün Türkiye'nin imajı yerle bir edilmek istendi. Dolayısıyla dünyada bizim de haklı olduğumuz, biz haklıyız ama imajla tam tersine çevirmek isteyen çevreler var."