Ekvador'da ‘Türk Dış Politikası ve Latin Amerika’ konulu konferansta özellikle Suriye’deki çatışmalar, sığınmacı krizi ve terör sorununa değinen Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın konuşmasından öne çıkan ifadeler şöyleydi:
* Bu insanlarımızı öldüren terör örgütlerine karşı biz elimiz kolumuz bağlı mı duracağız? O terör örgütlerine karşı gerekli cevabı vermeyecek miyiz? Ve geç kalındı. Bundan sonra çok daha kararlıyız ve bu terör örgütlerine karşı sonuna kadar mücadelemizi sürdüreceğiz. Türkiye dünyada giderek daha önemli bir sorun haline gelen terörizmle mücadele konusunda çok ciddi bir birikime sahiptir.
* Birçok terör örgütünün alanı haline dönüşen bu ülkede devlet siyasi ve kurumsal olarak yeniden yapılandırılmadan güvenlik sorunları ortadan kaldırılamaz.
'BU ŞEKİLDEYKEN GÖÇMEN SORUNU ÇÖZÜLEMEZ'
* Suriye meselesi önemli ve öncelikli bir konu durumundadır. Suriye’de yaşanan sorun çözülmeden bölgede yaşanan diğer sorunların üstesinden gelinebilmesi, huzur ve güven ortamının yeniden tesisi mümkün değildir. Suriye nüfusunun yarısı evlerinden edilmiş, bu şekildeyken göçmen sorunu çözülemez.
* Küresel güç mücadelesinin arenası haline getirilen Suriye’nin yeniden bu ülke halkının hayat alanı haline dönüştürülmesini sağlamayız. Kucaklarındaki evlatlarıyla kendilerini Akdeniz’in soğuk sularına atan anneler ve babaların dramından, bu meselenin çözümüne katkı sağlamayan herkes sorumludur. Biz, Suriye’de halkın meşru talepleri ve beklentilerini karşılayacak şekilde gerçek bir siyasi geçiş sürecinin süratle hayata geçirilmesini tek çözüm olarak görüyoruz.
* Sorunun kaynağının çözümü yönündeki çabalarımıza en küçük bir destek vermeyenlerin sorunun sonuçları karşısında bu derece gayri insani bir tutum takınması kaygı vericidir. Bu konuda insanlığın ortak vicdanına güveniyoruz. İnsani diplomasinin uluslararası ilişkilerin anahtarı olması gerektiğine inanıyoruz.
'SIKI DENETİM MEKANİZMASI ŞART'
* Kendi ülkelerinden çıkışları kısıtlanmayan kişilerin ülkemize yasal yollardan giriş ve çıkışlarında yakalanmalarının beklenmesi de adil değildir. Tüm ülkelerin, vatandaşlarının radikalleşmesini önlemek için çaba göstermesi, yurt dışına çıkışlarda da sıkı denetim mekanizması kurması şarttır.