Toplantıda konuşan Demirtaş, bölgede süren ablukaya dikkati çekti ve hükümetin politikalarına tepki gösterdi.
‘AKP'NİN KÜRT HALKINA AÇTIĞI BİR SAVAŞTIR'
"Bu, düpedüz AKP devletinin Kürt halkına açtığı bir savaştır" diyen Demirtaş, "Tüm bu kirli politikalara karşı halkımızı her yerde her akşam saat 19.00'da ses çıkarmaya davet ediyoruz," dedi.
Demirtaş şunları söyledi:
Bu gün de aynı sahnenin tekrarlandığı şeklinde bir bilgi aldık. 3 ambulansın beklediği sırada top sesleri ve silah sesleri duyulmaya başlanıyor. Artık net olarak bilinen bir şey var, o da hükümet, Cizre'deki operasyonun yüzde 99'unun tamamlandığı, yüzde 1'lik bir bölümün kaldığını açıkladı. Sokağa çıkma yasağını kendisi de gereksiz bulmasına rağmen uzatılıyor. Hiç kimsenin 50 gündür sokağa çıkamadığı bir ilçede ‘O binada yaralı var mı yok mu bilmiyoruz' diyen bir Başbakan'la karşı karşıyayız. Bunu bilmesi gereken sensin. Bunu bilmiyorsan Başbakan olarak kalmanın hiçbir yararı yok. Başbakan diyor ki ‘Orada yaralı olduğunu ispatlamadılar.' Sanki yaralı olup olmadığını ispatlamakla biz mükellefiz. Bu nedenle ispatlayamadığımız için ambulans göndermiyorlar. Anlaşılması zor bir siyasi zihniyetle karşı karşıyayız."
‘TEK ÇIKIŞ YOLU ÖZÜR DİLEMEKTİR'
Kürt sorununun barikat veya hendek sorunu olmadığını savunan Demirtaş, AK Parti ve Başbakan Davutoğlu'nu eleştirerek, şöyle konuştu; "Barikatları hendekleri kapatınca Kürtler anadilinde eğitim hakkını mı elde etmiş olacak? Yönetime katılmış mı olacaklar? Kürt halkının tarihsel, ekonomik sorunlarını bitirmiş mi olacaksın? AKP bizi, destek vermediğimiz için suçluyor. Ne zaman söz verdik de, eleştirilerimiz sizi şaşırtıyor? Biz sadece çözüm sürecine destek verdik. Müzakere masasına destek verdik. Bu savaşa ortak mı başladık? Sizi yarı yolda bıraktığımızı söylüyorsunuz. Bataklığa adım adım saplandınız. Sizin çıkışınız yok. Tek çıkış yolu özür dilemektir. 'Bu kadar büyük savaş konseptiyle bu şehirlere girmeyecektik, şimdi düzeltmek istiyoruz, yeni bir barış süreci, sağlıklı bir müzakere süreci başlatmak istiyoruz' derseniz bu bataklıktan çıkabilirsiniz. Yarın bir gün, başka ilçelerde bunlar olursa, Başbakan nasıl hesap verecek? Davutoğlu, durum öyle değilse istifa edecek misiniz? Savaş konseptini başlatan sizsiniz. Durum, sizin anlattığınız gibi olmadığı ortaya çıkınca bunun hesabını verecek misiniz? 'Sizi aldattık ey Türkiye toplumu' diyebilecek misiniz? Aylardır uyarıyoruz; Yanlış yapıyorsunuz, yanlış yapıyorsunuz. Havuz medyası yalan yazıyor, yalan konuşuyor. Bu yalanlar kamplaşma ve kutuplaşma zehriyle teslim alıyor. Yarın barış yapmak isteyenler, zehirledikleri toplumu nasıl barışa inandıracaklar. Her yerde kirli bilgi var. 'Sırp nişancılar var, Amerikan askerleri var, İsrailliler savaşıyor, Haçlı savaşındayız' diyorlar. AKP Kürt halkına savaş açmıştır. Bunun dışında bütün bilgiler yalandır. Hükümet, hükümet olmaktan çıkmıştır. Kendi gladyosuna teslim olmuş, çaresiz çırpınan siyasetsiniz. Yok kirli savaşın parçasıysanız, tarih de faturayı sizden çıkaracaktır."