Rusya’nın Suriye’nin bütünlüğü ve egemenliğinin korunmasından yana olduklarının altını çizen Patruşev, “Bugün Suriye’nin istikrarlı ve refah bir ülkeden çatışma noktasına dönüşmesi bizi çok üzüyor. Rusya özellikle de bu yüzden Suriye’deki terör operasyonlarını başlattı ve terörist gruplara karşı operasyon yürüten ülkelerin koordine olması için Bağdat’ta bir istihbarat merkezi kurdu” dedi.
‘RUSYA, NATO’YU TERÖRLE MÜCADELEDE İŞBİRLİĞİNE YÖNELTTİ’
Rusya’nın Suriye’de yürüttüğü operasyonlarında elde ettiği başarı sayesinde, NATO’nun terörle mücadelede Moskova ile işbirliğine olan ilgisini arttırdığını belirten Patruşev “Artık Fransa, İngiltere, Almanya ve İtalya başta olmak üzere tüm NATO’nun terörle mücadelede işbirliğine ilgi duyduğunu görüyoruz. Bunun objektif nedenleri var, Rusya’nın Suriye’de teröristlere karşı edindiği başarılar da bunlardan biri” dedi.
Patruşev, Rusya’nın NATO ile işbirliğine açık olduğunu, ancak İttifak’ın verdiği sözleri tutmaması nedeniyle bu işbirliğinin mümkün olmadığının da altını çizdi.
“NATO, Doğu Avrupa’ya silah konuşlandırmayacağını söylemişti, ancak pratikte bu söz tutulmadı. Rusya’nın çıkarlarına ve uluslararası hukuka saygı duyulması halinde işbirliğine açığız” diyen Patruşev, Rusya’nın NATO ile gerginliği tırmandırmaktan yana olmadığını vurguladı.
‘OPERASYONLARIN MEŞRUİYETİ ÖNEMLİ’
Suriye’de yürütülen operasyonların uluslararası hukuka uygunluğun olduğunu belirten Patruşev, “Rusya’nın Suriye’de doğrudan müdahalede bulunması, uluslararası kamuoyunun çabalarını birleştirmesi yönünde bir ilerleme kaydedilmesini sağladı. BMGK’nın IŞİD ve diğer terörist gruplarla mücadeleye yönelik karar alması da bunun gözle görülür örneklerinden biri” dedi.
Patruşev, uluslararası partnerlerin terörle ortak bir cephede savaşılması için ön koşullarını bir kenara bırakması gerektiğini vurguladı.
Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’ın gitmesini talep etmenin bağımsız bir ülke olan Suriye’nin içişlerine müdahale etmek anlamına geldiğini söyleyen Patruşev, şunları söyledi: “Suriye Devlet Başkanı Esad, farklı şekillerde değerlendirilebilir, ancak derhal gitmesini istemek sadece öngörüsüzlük değil, alenen bağımsız bir ülkenin içişlerine karışmaktır. Beşar Esad’ın, Suriye’nin meşru lideri olduğu net olarak anlaşılmalı.”
‘İSTİKRARSIZLIĞIN NEDENİ ULUSLARARASI HUKUKUN FARKLI UYGULANMASI’
Patruşev, uluslararası hukukun, kısa vadeli çıkarlara göre farklı şekillerde uygulanmasının uzun vadedeki istikrarsızlık ve krizlerin kaynağı olduğunu vurgulayarak, “Çifte standart politikası ve uluslararası hukukun ihlali terör, aşırıcılık, etnik ve dini düşmanlığa yol açıyor” değerlendirmesinde bulundu.
‘ULUSLARARASI İLİŞKİLERİN GELİŞTİRİLMESİNDEN YANAYIZ’
Rusya’nın BM ve BM Güvenlik Konseyi’ni uluslararası ilişkilerin baş unsuru olarak gördüğünü kaydeden Patruşev, “Rusya işbirliği, saygı, eşitlik, diğer ülkelerin ilişkilerine müdahale etmeme, krizleri siyasal yolla çözme prensibine dayanarak, uluslararası ilişkilerin geliştirilmesinden yana” ifadelerini kullandı.