Humus, Suriye topraklarındaki en eski kentlerden biri. Kent merkezinde birkaç yıl süren çatışmalar çoğunlukla Eski Humus denilen ve tarihi yapıların bulunduğu bölgede yaşandı. Bu bölgedeki on binlerce konut kullanılamayacak kadar ağır hasar gördü.
‘HASAR BEKLEDİĞİMİZDEN AZ’
Eski Humus bölgesindeki tarihi binalar, ibadet yerleri ve çarşı da çatışmalardan zarar gördü. Ancak Humus Müzesi Müdürü Hüssam Hamiş, ‘kentteki tarihi yapılarda meydana gelen hasarın beklediklerinden az’ olduğu görüşünde.
Sputnik’e konuşan Hamiş, kent içinde gerginliklerin çatışmaya dönüşmesi ile birlikte müzedeki eserleri tahliye ettiklerini ve bu sayede eserlerin zarar görmediğini belirtti.
Eski Humus’a açılan saat meydanında bulunan ve hala boş olan müzede görüştüğümüz Hamiş, “Humus’ta 62 civarında tarihi yapı var. Tarihi binalar, restoranlar, konutlar, oteller, dükkanlar, eski çarşı, camiler, kiliseler… Çatışmalar çok şiddetliydi ancak hasar tahminimizden az oldu. Bazı yapıların etrafında hasar var, bazıları yanık ancak büyük kısmı restore edilebilecek durumda” dedi.
ULUSLARARASI KURULUŞLARLA TEMAS
Kentte Halid Bin Velid Camisi ve Kasr Zehravi yapısında restorasyon çalışmaları başlamış. Restorasyon projeleri için uluslararası kuruluşlarla temasların devam ettiği belirtiliyor.
Hamiş, 2016 yılında bazı binaların restore edilmeleri için hazırlanan yeni projelerin hayata geçirileceğini belirterek, şunları söyledi: “Tarihi yapıların restore edilebilecek durumda olup olmadıkları orijinal taşlarının durumuna göre belirleniyor. Bir yapının orijinal taşları parçalanmışsa restorasyonu zorlaşıyor. Yapı patlayıcılarla temelden imha edilmişse restorasyon imkansıza yakın hale geliyor. Humus’ta hasarlı tarihi binaların çok büyük kısmında orijinal taşlar kullanılabilecek durumda.”
‘RESTORASYON İÇİN MİLYARLARCA DOLAR GEREKEBİLİR’
Buna ek olarak henüz Humus-Eski Humus bölgesi dahil ülkedeki hasarlı tarihi alanların restorasyonunun milyarlarca dolara mal olabileceği tahmin ediliyor.
Müze Müdürü Hamiş, Humus’taki tarihi yapılarda çoğunlukla siyah taş denilen bazalt taşın kullanıldığını söyledi. Bu nedenle de restorasyon çalışmaları, çatışmaların seyriyle doğrudan ilişkili. Zira siyah taşın temin edildiği ocak Humus’un dış semtlerinden biri olan Vaer yakınlarında ve semt, bir kısmı Eski Humus bölgesinden uzlaşma ile tahliye edilen silahlı grupların kontrolünde. Bir süre önce Vaer’de de bir uzlaşmaya varıldı. Bu çerçevede semtteki silahlıların bir kısmının Nusra Cephesi ve Ahrar’uş Şam gibi örgütlerin kontrolündeki İdlip’e gönderilmesi, bir kısmının silah bırakması konusunda anlaşmaya varıldı. Uzlaşı çerçevesinde geçtiğimiz ay bir grup İdlip’e gitti, önümüzdeki günlerde ikinci grubun da tahliyesinin gerçekleşeceği belirtiliyor.
Vaer’de Nusra Cephesi dahil birçok silahlı örgüt bulunuyor. Semt yakınlarındaki taş ocağının işletilmesinin ve çıkarılan taşların nakliyesinin Vaer’de sağlanan uzlaşının tamamen hayata geçmesi halinde mümkün olabileceği belirtiliyor. Yine siyah taşın çıkarılmasının ve işlenmesinin oldukça maliyetli olduğuna vurgu yapılıyor. Bu durum, bu taşın kullanıldığı ve özel mülk olan binaların restorasyonunu da zorlaştırıyor.
TARİHİ ÇARŞI YENİNDEN CANLANIYOR
Çarşıda karşılaştığımız elbiseci, dükkanının 3 yıl kadar kapalı kaldığını ancak bir süre önce dükkanı tamir ederek yeniden satışlara başladığını söyledi. “Müşteri var mı?” sorusuna “Evet, var. Satışlar iyi” diye cevaplayan dükkan sahibinin bu yanıtı, 2011 öncesindeki satışlar ya da müşteri yoğunluğunu kıstas alarak vermediği kesin. Satışların dükkanının boş kaldığı günlerle kıyaslaya ‘iyi’ olduğunu tahmin etmek zor değil.
Eski Humus bölgesindeki on binlerce konutluk birkaç mahalle tamamen harap durumda. Binaların bir kısmı tamamen kullanılamayacak durumda ya da yerle bir olmuş. Eski çarşı çevresinde az sayıda insan evini tamir etmiş ve geri dönmüş. Bu bölgedeki az sayıda dükkan da yine az sayıdaki insana hizmet veriyor.