‘YÖK’TEN YAZI GELDİ, SORUŞTURMA AÇACAĞIZ’
Savcılık tarafından, imzacıların hepsi hakkında soruşturma başlatıldığını basın aracılığıyla öğrendiğini ifade eden Günal, soruşturma evrakının kendisine ulaşmadığını söyledi. Günal “Bugün Tıp Fakültesi Akademik Kurulu vardı. Rektör ‘YÖK’ten böyle bir yazı geldi, imzacılar hakkında soruşturma açacağım’ demiş. Henüz bize ulaşan bir şey yok” dedi.
‘RENNAN PEKÜNLÜ İÇİN İMZA ATMADILAR’
Günal “Benim dikkatimi çeken şey şu: Bir Rennan Pekünlü örneği vardı Türkiye’de, hapse atıldı. Burada imzası olanların çoğunun orada imzası yoktu. O eylemlerde yer almadılar. Orada olanların çoğu da burada yer almıyor. Aslında çok ciddi bir bölünmeyi gösteriyor bu durum. Bir şeye tavır alınacaksa, her ikisine birden tavır almak gerekiyordu. İnsanların üzerine gelen şey ortak olarak geliyor” dedi.
Üniversite Konseyleri Derneği (ÜKD) Başkanı ve Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Ebru Aylar topyekûn bir korkutma politikasının aracı olarak bu sürecin başlatıldığını ifade etti.
ÜKD’nin metni siyasal olarak doğru bulmadığı için kurumsal olarak imza vermediğini ancak bazı üyelerini imzacı olduğunu söyleyen Aylar,“Bir korku hükümdarlığı yaratılmaya çalışılıyor. Buna karşı mücadele etmek gerekiyor. Bugün AKP iktidarının kendi söylemleri dışında tavır almak ciddi bir baskıyla karşı karşıya bırakıyor bizleri. Bu bir süreklilik de taşıyor, çok şaşırtıcı bir gelişme değil şu an yaşadıklarımız ne yazık ki. Birkaç hafta önce Amasya’dan bir hocamız, 155’e ihbar edildiği için odası basılarak, aranarak Terörle Mücadele tarafından gözaltına alınmıştı. Bir yıl önce Rennan Pekünlü hocamız türban gündemi üzerinden AKP ile karşı karşıya geldiği için hapis yattı. AKP her zaman kendi söylemi dışındaki odakları baskılama politikasını izliyordu” dedi.
İktidarın kendi üniversitelerini yaratma girişiminin söz konusu olduğunu söyleyen Aylar, “Bugün bu baskıların belki en şiddetli, sayıca çok insana ulaşmış bir biçimiyle karşı karşıyayız ama bunun dışında da Yüksek Öğrenin Yasası’nın değişikliği söz konusu. Yakın bir zamanda üniversiteden çıkarılma yetkisinin rektörlüklere devrini tartışmaya açtı AKP. Aslında bunlar birbiriyle çok bağlantılı şeyler. Kendi söylemini, kendi belirlenimini ortaya koyacak bir üniversite yapılanması yaratmak istiyor. Yeri geliyor, bugünkü gibi baskı araçlarını kullanarak ortaya koyuyor ve bunun önünde sonunda yasal dayanaklarını da oluşturarak, bahsettiğim Yüksek Öğrenim Yasası gibi, bu dönüşümü sürdürmek niyetinde. Topyekûn üniversiteleri teslim alamadı AKP. Örneğin ODTÜ bunun örneklerinden birisiydi” ifadelerini kullandı.
Üniversite Konseyleri Derneği’nin Hukukta Sol Tavır Derneği ile birlikte hukuki destek sunmak için bir çalışma başlattığını açıklayan Aylar, gözaltına alınan ya da gözaltına alınması ihtimali bulunan akademisyenlerle iletişim halinde olduklarını söyledi. Aylar, “Üniversitelerde planlanan dönüşüme karşı bir örgütlenme yaratarak atlatmak gerekiyor. Bu örgütlülük zeminini geliştirmek gerekiyor” dedi.