"Bu sebeple Şii din adamı Nimr El Nimr'in idam edilmesi kasıtlı bir provokasyondu. Bununla amaçlanan bölgede jeopolitik dengeleri değiştirmek için bir kriz ya da bir savaş çıkarmaktı" ifadelerini kullandı.
"Washington için Riyad'ın eylemleri, İran'ın nükleer programı hakkında 2015'te imzalanan anlaşmanın gerekliliğini de bir kez daha ortaya koydu" diye devam eden Parsi, "Zira ABD, Tahran'la nükleer müzakereler için masaya geri döndüğünde bölgedeki pozisyonunu da güçlendirdi" dedi.
Diğer taraftan Suudi Arabistan'ın, ABD'yi İran'la yeniden rekabete sürüklemek istediğini kaydeden Parsi, "Ancak Washington, Suudi Arabistan ile İran arasında dengede kalıp Riyad'ın çılgınlıkları konusunda kendi üstüne sorumluluk almayacaktır" diye konuştu.
ABD'li yetkililer, Suudi Arabistan'la İran arasındaki gerginlikten endişe duyduklarını ifade ederek, her iki ülkeye de diplomatik iletişim kanallarını açık tutma çağrısı yapmıştı.