Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin tarafından imzalanan 2016 Ulusal Güvenlik Stratejisi'nde ABD ve NATO'nun Rusya'nın batı sınırlarına yakın bölgelerde yürüttüğü faaliyetler tehdit olarak tanımlanmış, tüm bunlara rağmen Moskova'nın NATO, ABD ve AB ile hâlâ diyalog ve iyi ilişkilerden yana olduğuna vurgu yapılmıştı.
Reuters, Huffington Post, Daily News ve The Hill gibi Batılı medya kuruluşları, ulusal güvenlik stratejisi ile ilgili haberleri belgenin sadece çeşitli paragraflarına vurgu yaparak servis etti.
Rusya'nın 2016 Ulusal Güvenlik Stratejisi'ne biraz daha yakından bakıldığında, Batı medyasının yürüttüğü taraflı yayıncılık anlayışı gözler önüne serildi.
Batılı medya kuruluşlarının haberlerini 'boşa çıkaran', ABD ile ilgili ifadelerden bazıları şu şekilde:
"Rusya'nın güç kazanması, izlediği bağımsız dış ve iç politika, ABD ve müttefiklerini dünya siyasetindeki dominant pozisyonlarını korumak amacıyla Rusya'ya karşı harekete geçmeye itti. Bu nedenle, Rusya'yı dizginleme politikası izliyor ve bu kapsamda siyasi, ekonomik, askeri ve istihbari baskı uyguluyorlar."
"ABD füze savunma sistemlerinin Avrupa, Asya-Pasifik ve Ortadoğu'da konuşlandırılması, küresel ve bölgesel istikrarın sürdürülebilirliğini belirgin şekilde azaltıyor."
"ABD'nin Rusya'ya komşu ülkelerdeki biyolojik askeri laboratuvar ağı genişliyor. Dünya, hâlâ kimyasal silahların yayılması ve kullanılması tehdidiyle karşı karşıya."
RUSYA, TEHDİDE RAĞMEN İŞBİRLİĞİNE HAZIR OLDUĞUNU VURGULADI
Rusya'nın 2016 Ulusal Güvenlik Stratejisi'nde ABD ile ilgili bölümün sonraki satırlarını 'okuma gereği duymayan' Batı medyası, doğal olarak, Rusya'nın işbirliğine yönelik ifadelerini atlamış oldu:
"Rusya Federasyonu, Rusya-ABD ilişkilerinin uluslararası durum üzerindeki etkisini göz önünde bulundurarak, ABD ile ortak çıkarlar temelinde tam teşekküllü bir ortaklığa ilgi duyuyor. Böyle bir ortaklığın en önemli unsurları, uluslararası anlaşmalarla silah kontrol mekanizmalarını kusursuz hale getirmek, karşılıklı güven önlemlerini güçlendirmek, kitle imha silahlarının yayılmasını önleme alanındaki sorunları çözmek, terörle mücadelede işbirliği artırmak ve bölgesel krizleri çözmek."
Washington Times ve Financial Times'ın NATO'nun tehdit olarak gösterilmesine manşetten yer vermesine rağmen, Moskova belgede NATO ile işbirliğine de hazır olduğunu vurguladı.
Belgede, NATO'nun oluşturduğu tehdidin nedenleri şöyle sıralandı: "NATO'nun askeri gücünü artırması, İttifak'ın askeri faaliyetleri, sürekli olarak genişlemesi ve Rusya sınırlarına kadar yaklaşması, ulusal güvenliği tehdit ediyor. Blokun uluslararası sorunları çözme konusundaki pasif tutumu, birçok tehdide karşı konulması için yetersiz kalıyor. Afrika ve Ortadoğu'dan Avrupa'ya giden göçmen sayısındaki artış, NATO ve AB nezdinde inşa edilen Avrupa-Atlantik bölgesel güvenlik sisteminin çöktüğünü ortaya koydu."
NATO ile ilgili bölümün devamında ise, şu ifadeler yer aldı: "Rusya Federasyonu, Avrupa-Atlantik Bölgesi'nin tamamında güvenliğin artırılması için eşitlik ilkesine dayalı olarak NATO ile ilişkilerini geliştirmeye hazır. İttifak'ın giderek artan askeri faaliyetleri, askeri altyapılarının Rusya sınırlarına yakınlaşması, füze savunma sistemlerinin konuşlandırılması ve uluslararası hukuk normları ihlal edilerek İttifak'a küresel fonksiyonlar verme girişimleri, Rusya tarafından kabul edilemez ve bunlar NATO ile ilişkilerde belirleyici etkenler olacaktır" ifadelerine yer verilerek, işbirliği için açık kapı bırakıldı."