Cizre'nin Nur mahallesinde yaşayan Ömer Elçi adına yapılan başvuruda, Şırnak Valiliği'nin 14 Aralık günü ilan ettiği sokağa çıkma yasağının kaldırılması, güvenlik operasyonlarının durdurulması veya uluslararası standartlara uygun yürütülmesi için geçici tedbir talebinde bulunuldu.
Başvuruyu dilekçenin gönderildiği gün incelenmek üzere kayda alan AİHM, 31 Aralık günü Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'nden konu ile ilgili savunma istedi. AİHM tarafından Adalet Bakanlığı Uluslararası Hukuk ve Dışilişkiler Genel Müdürlüğü'ne gönderilen yazıda, Türkiye'ye 8 Ocak gününe kadar savunma yapması için süre verildi. Mahkeme, başvurucunun yasal temsilcilerine de 21 Ocak tarihine kadar esas başvuruyu yapmaları için çağrıda bulundu.
TÜRKİYE'YE ÜÇ SORU SORULDU
Mahkeme, hükümetin sokağa çıkma yasağının uygulandığı bölgede gerçekçi ve yeterli sağlık hizmetlerinin sunulup sunulamadığını ve temel ihtiyaçların karşılanıp karşılanamadığını da sordu.
AİHM, son olarak başvurucunun evini terk etmek istemesi halinde tahliyesinin sağlıklı bir şekilde yapılıp yapılamadığı sorusunun da cevaplanmasını istedi.
Gönderilen yazıda başvurucu temsilcisi avukatların dilekçesinde belirttiği sivil ölümlerle ilgili de Türkiye'nin savunması istendi.
AİHM, KARAR VERİRSE SOKAĞA ÇIKMA YASAĞI KALDIRILMAK ZORUNDA
"Hükümet o tarihe kadar savunma vermezse süreyi kaçırmış oluyor. Türkiye'nin savunma vermesi durumunda bu bize iletilerek hükümetin öne sürdüğü tezlere cevap vermemiz istenecek. Biz süreyi beklemeden hemen buna cevap vereceğiz. AİHM'in Türkiye'den savunma istemesi başvurumuzun ciddiye alındığı anlamına geliyor. Aksi halde doğrudan başvurumuz direk reddebilirdi. Bizim 29 Aralık günü yaptığımız başvurudan sonra Cizre'de sivil ölümleri devam etti. Hatta bir sağlık çalışanı başvurucunun yaşadığı Nur mahallesinde öldü. İddialarımızın ne kadar doğru olduğu ortada. AİHM'in bu konuda tedbir talebimizi kabul etmesi gerekiyor. Başvurucu müvekkilimiz halen Nur Mahallesi'nde her türlü kamu hizmetinden yoksun, insan onuruyla bağdaşmayacak şekilde adeta bir işkenceye tabi tutulmuş vaziyette yaşamaya çalışmaktadır. Bu tüm Cizre için geçerli. Türkiye Avrupa Konseyi üyesi olduğu için bir karar verilmesi durumunda bunu uygulamak zorunda. Mahkeme kararının uygulanmaması durumunda Avrupa Konseyi üyeliği askıya alınabileceği gibi üyelikten çıkarılabilir. Bu konseyin takdirinde olan bir durum. Ayrıca uluslararası kamuoyunda çok ciddi bir prestij kaybıdır. Böyle bir karar verilirse Türkiye uluslararası hukuk açısından Cizre'deki sokağa çıkma yasağını kaldırmak durumunda. Bu karar sokağa çıkma yasağı uygulanan diğer yerleri de etkileyebilir."