'TALİBAN VE IŞİD'İN DÜNYA GÖRÜŞLERİ FARKLI'
Haysom, Taliban ve IŞİD'in farklı hedeflere ve dünya görüşlerine sahip olduğunu şu sözlerle anlattı: "Gördüğümüz kadarıyla Taliban ve IŞİD, işbirliği yapmaktan ziyade doğrudan rekabet içinde. Bu elbette değişebilir ancak şu an için durum bu. Birbirine zıt pozisyondalar. Taliban Afganistan'da faaliyet gösteren milliyetçi bir halifelik iken, IŞİD küresel cihat ajandasına sahip."
Taliban, IŞİD ve diğer cihatçı örgütler, ülkedeki istikrarsızlığı kullandıkları ve ülkenin büyük kentlerine saldırılar düzenledikleri için son birkaç ay içinde Afganistan'daki durum belirgin şekilde kötüye gitti.
Bugün itibarıyla Afganistan'da en büyük tehdidi oluşturan unsurun IŞİD olmadığını ve örgütün varlığının görece kısıtlı olduğunu kaydeden Haysom, "IŞİD'in Afganistan'da geniş alanlara yayıldığına ilişkin haberler abartılı. IŞİD, Suriye'de olduğu kadar başka hiçbir yerde varlığını artıramadı. Bilimsel olduğunu düşündüğüm çeşitli emarelere göre, 20'den fazla kentte IŞİD militanları bulunuyor. Bunlardan ancak üçünde IŞİD'in Suriye'de oluşturduğu varlıktan söz edilebilir" ifadelerini kullandı.
'TALİBAN HÜKMETİN PARÇASI OLSA DA…'
BM yetkilisine göre, Afganistan uluslararası toplumun desteğine her zaman ihtiyaç duyacak. Bu durumun Taliban'ın hükümette yer alsa bile devam edeceğini savunan Haysom, "Taliban'ın meşrulaşmasını sağlayabilecek tek yol, örgütün uluslararası düzeyde kabul gören bir barış sürecinin parçası olması. Durumun mantığının Taliban tarafından anlaşılmasını umuyoruz" değerlendirmesinde bulundu.
Taliban'ın tek başına ülkeyi yönetemeyeceğini anlaması gerektiğini de kaydeden Nicholas Haysom, askeri çözüm yolu bulunmadığını, tek siyasi çözüm yolunun çatışmaların sonlandırılması olduğunu vurguladı.