Hep beraber özgürlükçü bir anayasanın yapılması gerektiğini söyleyen Davutoğlu, “Bizim için bu anayasanın şekli, formu itibarıyla söylüyorum, kurumsal formu itibarıyla doğru olan başkanlık sistemidir. Ve bunu biz daha önce de dile getirdik. Bunu da tartışırken kimsenin, konjonktürel bakmasını tavsiye etmem. Yani bu dönemdeki siyasiler liderler, hepimiz geçiciyiz. Öyle bir anayasa yapalım ki öyle bir hükümet yöntemi, modeli ortaya koyalım ki 50 sene sonra bizim torunlarımız onu idare ederken de rahat etsinler” diye konuştu.
Davutoğlu, “Kişiselleştirirsek, 'Şöyle olursa ben çıkarım, böyle olursa doğru olmaz' diyerek yapacağımız analizlerin hepsi bizden sonraki nesiller için sıkıntı doğurur. Benim niyetim ve hedefim, bu görüşmelerde tamamıyla özgürlükçü, katılımcı, güçler ayrılığı prensibine dayalı çağdaş bir anayasanın yazılabileceği inancını taşıyorum” değerlendirmesinde bulundu.
‘TÜRKİYE'NİN BÜTÜNLÜĞÜNÜ KİMSEYLE TARTIŞMAM’
Davutoğlu, HDP'ye yönelik, “Birkaç gün sonra kendilerini ziyaret edecek bir misafire saygısızlık, diğer siyasi şeyleri bir kenara dahi koysak, saygısızlık ifade eden, tahrif ifade eden açıklamalardan sonra onları muhatap almam, şahsi olarak da bulunduğum makam olarak da doğru değildir” ifadelerini kullandı.
‘KANDİL'E GİTSİN ÇAYINI İÇSİN’
HDP Ankara Milletvekili Sırrı Süreyya Önder’in “Bölgedeki çatışma halinin halkın temel yaşam hakkından vazgeçtim, nefes alma hakkını, kayıplarını defnetme hakkını tanımadan bizi ziyaret ederse Kaçak çayını içer gider” sözlerini eleştiren Davutoğlu, “Biz bir film senaryosu çeviriyor değiliz. Türkiye ateş çemberinin ortasında. Yüzlerce askerimizi, polisimizi şehit vermişiz. Yok çay içecekmişiz de kaçak çaymış da…. Gitsinler çaylarını kimle içeceklerse içsinler, isterse Kandil'e gitsin çayını içsin bu filmin senaristi” dedi.