Mensur Akgün, "Özrü de düşünmeliyiz" başlıklı yazısında, "Türkiye Rus uçağını düşürmekte haklı olsa ya da haklı olduğuna inansa dahi, ilişkilerin geleceği ve Türkiye'nin bölgesindeki dengeleri değiştirebilecek olması yüzünden özrü fedakarlık olarak da dile getirmesi mümkün" görüşünü dile getirdi.
Yazının tamamı şöyle:
Selvi, hem bölge halkının açtığı kredinin sınırsız olmaması sebebiyle Ankara'nın operasyonlar konusunda elini çabuk tutması, hem de Rusya ile olan ilişkileri bir an önce normalleştirmek gerektiğini, çünkü Rusya ile ilişkilerin bozulmasından sonra her şeyin "üstümüze üstümüze geldiğini" söylemişti. Onun tahmini bize dost bir yapının, yani sanırım Amerika'nın uçak düşürme işini yaptırdığı yönünde.
'TUZAĞA DÜŞMÜŞ OLSAK DA SONUÇ DEĞİŞMİYOR'
Daha da önemlisi Türkiye düşürme eylemini sahiplendi, egemenlik bölgesinin ihlaline bundan sonra da benzer tepkiler vereceğini belirtti. Evet, hava sahası ihlalleri —en azından bizim bildiğimiz kadarıyla- bıçakla kesilir gibi kesildi. Türkiye'nin kararlılığı caydırıcı etki yarattı. Ama kararlılığının siyasi ve iktisadi bedeli ağır oldu. Rusya ile olan ticaret yara aldı, Suriye ve Irak'ın geleceği konusunda Türkiye giderek daha az söz sahibi olmaya başladı.
'RUSLAR İPLERİ KOPARMAK İSTEMİYOR'
Şimdi bu sorunlu ve siyasi anlamda mayınlı alanların tek tek temizleneceği, İsrail ile çok yakın bir gelecekte en azından diplomatik ilişkilerin normalleşeceği anlaşılıyor. Selvi aynı yazısında Ankara'nın Rusya'yla da ilişkileri normalleştirip hızla Suriye masasına dönme çabası içinde olduğunu yazmış. Benim görebildiğim kadarıyla Rusya da aynı yönde bir çaba içinde. Zaman zaman sert çıkışlar yapsalar da Ruslar ipleri kopartmak istemiyor.
'KARŞILANMAYACAK TALEPLER DEĞİL'
Rusya'nın talepleri de bence hiç karşılanmayacak talepler değil. Nihayetinde özür ve tazminat bekliyorlar. İki olayı karşılaştırmak çok doğru olmasa da, bizim Mavi Marmara saldırısından sonra beklediğimiz ve elde ettiğimiz taleplerden çok daha az. Türkiye Rus uçağını düşürmekte haklı olsa ya da haklı olduğuna inansa dahi, ilişkilerin geleceği ve Türkiye'nin bölgesindeki dengeleri değiştirebilecek olması yüzünden özrü fedakarlık olarak da dile getirmesi mümkün.
Eğer İsrail Rusya'nın her türlü askeri varlığına rağmen Şam'da operasyon yapabiliyorsa, elindeki yetenekler ya da Amerika ya da bazılarının iddia ettiği gibi GKRY ile olan işbirliği sayesinde değil, hedeflerini sınırlı tuttuğu için yapabiliyor. Biliyorum ki kendi bölgemizde, arka bahçemizde söz sahibi olmalıyız diyeceksiniz. Haklısınız olmalıyız ama elimizdeki imkanlar, boğuştuğumuz sorunlar ve kurduğumuz ittifaklar ölçüsünde…"