HDP Grup Toplantı Salonu'nda düzenlediği basın toplantısında konuşan Demirtaş, yarın Diyarbakır'da DTK toplantısına katılacaklarını belirtti. Demirtaş, toplantıda sokağa çıkma yasaklarına ve yaşanan çatışmalara dair gelişmelerin yanı sara "Türkiye'de bir idari model ve yeni bir devlet anlayışı olarak tanımladıkları özerkliğin içeriğine dair kapsamlı bir tartışma yürüteceklerini" söyledi.
‘Demokratik özerkliği' yeni gündeme getirmediklerini belirten Demirtaş, Diyarbakır'daki toplantıda özerkliğin Türkiye'de nasıl uygulanabileceğine dair görüşleri tartışacaklarını vurguladı. Türkiye'de muhalif hiçbir sese tahammül olmadığını savunan Demirtaş, şöyle devam etti:
‘UTANIYORUM'
"Türkiye şu anda, AKP'ye biat etmeyenlerin yaşadığı zulüm ve buna sessiz, duyarsız kalanlar arasında ikiye bölünmüş bir Türkiye haline geldi. Arkadaşlarımız bakanların yüzüne bakarak yaşananları anlatıyor ancak insani tepki bile vermiyorlar. Taybet İnan, 11 çocuk annesi bir kadın. 8 gün önce Silopi'de keskin nişancı güvenlik görevlisi tarafından öldürüldü. 8 gündür cenazesi sokaktaydı. Dün akşam içeriye alınabildi. Böyle bir durumda parlamentonun insanlığını yitirmiş kişiler tarafından yönetilmesinden utanıyorum.
Tankları, topları anlıyoruz. AKP iktidarını korumak için bunlardan yararlanıyor. Fakat cenazeden ne istiyorsunuz. Davutoğlu geldiği zaman kendisine bunu da soracağım. Elbet bir gün bu savaş bitecek. Tanklar, toplar çekilecek, hendekler kapanacak ama toplum bunu unutmayacak. AKP yüzde 49,5 değil yüzde 99,5 oy da alsa ahlaksızdır, insani değerlerini yitirmiş bir yönetim ve hükümettir. İnanç değerlerine saygı duymayan çukurlaşmış bir anlayış tarafından yönetilen ülkenin hükümetidir. Malesef hükümetin durumu budur."
‘PAÇAVRALARIN DEĞERİ YOK'
Rusya ziyaretini nedeniyle kendisini ‘hain' ilan eden AK Parti'ye yakın medya için Demirtaş, "Bütün bu ihlalleri görmezden gelerek bize hakaret manşeti atanların tuvalet kâğıdı kadar değeri olsaydı cevap verebilirdim ama çıkardığınız paçavraların tuvalet kadar değeri yok" ifadesini kullandı.
Gazetecilerin, Başbakan Ahmet Davutoğlu ile yapacakları görüşmede neleri konuşacaklarını sorması üzerine Demirtaş, "Kendisi görüşmek istedi. Biz de merak ediyoruz ne söyleyecek. Göz göre göre bu kadar cinayet işleten siyasi irade özgürlükçü anayasa için ne diyecek, merak ediyoruz" dedi.
Demirtaş, bir gazetecinin "Yemin ettiniz. Rusya ile yaptığınız görüşme sonrasında da vatan hainliği ile suçlandınız. Ne diyorsunuz? Çekileceğiniz yönünde iddialar var Meclis'ten" sorusunu şöyle yanıtladı:
"Rusya uçağı düşürülürken muhalefet olarak haberimiz ve bir kararımız yoktu. Biz seçilirken halkımıza içerde ve dışarda ne olursa olsun barışı savunacağımızı söyledik. Niye düşürdükleri belli olmayan bir yanlış dış politikaya karşı çıktık diye neye ve kime ihanet ettik? Aramızda bir anlaşma mı vardı. Lavrov, Dışişleri Bakanı'na telefon açsa ve görüşelim dese gitmeyecek mi? Uçak düşürüldüğünde Türkiye'de yanlış dedik. Moskova'da ve ABD'de de yanlış olduğunu söyledik. Meclis'ten çekilme gibi bir gündemimiz tartışmamız hiç olmadı. Bizim dışımızda daha çok AKP'liler tartışıyor. Böyle bir şey olmayacaktır."
BAŞKANLIK SİSTEMİ TARTIŞMASI
Başbakan Davutoğlu ile 30 Aralık'ta gerçekleşecek görüşmede başkanlık sisteminin gündeme gelmesi halinde tavırlarının sorulması üzerine Demirtaş, görüşmenin detaylar üzerine olacağını düşünmediklerini ve geçmişte herhangi bir konu hakkında ne dedilerse onun arkasında bulunduklarını belirtti. Demirtaş, "Öz yönetim, özerklik, yerel yönetim, tek adam karşıtlığıdır. Özerklik, başkanlık ve diktatörlük karşıtı bir modeldir. Diktatör, başkanlık karşıtı bir modeldir" ifadelerini kullandı.
"HDP özerklik dediği zaman Türkiye'den kopma olarak algılanıyor. Öyle mi düşünüyorsunuz?" sorusu üzerine Demirtaş, yönetim modelini tartışmanın demokrasinin bir gereği olduğunu söyledi. Demirtaş, şöyle devam etti:
"Muhtarlık, Osmanlıca veya Arapça kökenlidir. Özerklik demektir. Öz erk, öz yönetim demektir. Erk yöneten güçtür. Yani kavram itibari ile toplumun kendi kendini yönetebileceği modeli öneriyoruz. Bizim muhtarlarımız yok mu var. Muhtariyet var. Fakat içi boş, yetkisi yok. Belediye başkanlarının yetkisi yok. Kendi şehrini yönetemiyor insanlar. Biz bunun bir tehdit değil diktatörleşmenin panzehiri olduğunu iyi anlatırsak başarılı bir özerklik uygulamasının Türkiye'de gerçekleşebileceğini düşünüyorum. Kürtlere sen özerkliği, federasyon, belediyene yetki dahi isteyemezsin denilirse o zaman kopuşa doğru gider. Kürtler ayrılığa, bağımsızlığa doğru tartışmalarını eğriltirler. Bu bizim elimizde olan bir şey değil."
‘RUSYA İLE SORUN DİPLOMATİK YOLLARLAR ÇÖZÜLMESİ'
Bir gazetecinin, "Rus uçağının düşürülmesinden sonra Türkiye'nin özür dilemesi görüşleri belirtiliyor. HDP'nin tavrı nedir? Türkiye özür dilemeli mi?" sorusunu yanıtlayan Demirtaş, buna hükümetin karar verebileceğini, kendilerinin bunu bilmediğini vurgulayarak, sorunun diplomatik yollarla çözülmesini istediklerini kaydetti.
‘PYD ADINA HİÇBİR ŞEY İSTEMEDİK'
Rusya temaslarında PYD'ye destek isteyip istemediğinin sorulması üzerine Demirtaş, "Ben ve heyetimiz PYD'yi temsil etmiyordu. Suriye'deki Kürtler adına hiçbir şey talep etmedik. Biz HDP olarak Türkiye'deki iç politikadan başlayarak Suriye'deki çözümün nasıl gelişeceğini ifade ettik. Suriye halkı kendi geleceğini kendisi belirlemelidir. Dışarıdan dayatma olmamalıdır. Yeni bir anayasa ile Suriye'de ateşkesle birlikte yeni anayasa süreci açılabilir. Kürtler de bu konuda diyaloğa açıktır. Kürtlerin orada daha fazla desteklenmesi lazım. Dünya İŞİD'den kurtulmak istiyorsa yerel güçlerin desteklenmesi daha makuldür" değerlendirmesini yaptı.