HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Nazmi Gür, yaptığı açıklamada Davutoğlu'nun sözlerinin kabul edilemez olduğunu ifade ederek "AKP Hükümeti'nin hâlihazırda Rusya Hükümeti ile temaslarını sürdürmesi ‘ihanet' olarak algılanmazken, HDP'nin Rusya Hükümeti ile görüşmesinin ihanet olarak görülmesi, en hafif deyimiyle tutarsızlıktır" dedi.
Rusya savaş uçağının düşürülmesinin hata olduğunu uçağın düşürüldüğü günden bu yana açık bir şekilde ifade ettiklerini vurgulayan Gür, "Moskova'da bu ifadeyi tekrar kullanmamızın Başbakan Davutoğlu tarafından yeni bir durummuş gibi yansıtılması, HDP'nin istikrar ve barış odaklı diplomatik faaliyetlerine olan tahammülsüzlüğün en açık göstergesidir" ifadelerini kullandı.
‘HERHANGİ BİR PAZARLIK İÇİNDE OLMADIK'
Gür, HDP'yi temsilen kendisi, Selahattin Demirtaş ve HDP'nin kurucu bileşenlerinden Demokratik Bölgeler Partisi'nin Eş Genel Başkanı Kamuran Yüksek ve Moskova'da HDP'nin temsilcilik açılışı çalışmalarında bulunan temsilcilerinden oluşan heyetin Moskova'da diplomatik görüşmeler gerçekleştirdiğini ifade etti: "Diplomatik görüşmelerde herhangi bir pazarlık ya da Türkiye halklarını zan altında bırakacak bir tutum içinde olmayacağımızı, başta partimize gönül verenler olmak üzere HDP'yi biraz olsun tanıyan herhangi bir yurttaşımızın aklının ucundan geçmediğini çok iyi biliyoruz. Ancak, ilkel milliyetçi söylemlerle toplumda partimizin iç ve dış politikaları hakkında yaratılmak istenen olumsuz algıya karşı son derece açık bir tutum sergilenmesi zorunluluğu açığa çıkmıştır."
HDP'nin, Türkiye halklarının barışını, huzurunu ve refahını esas alan ilkelerle hareket ettiğini kaydeden Gür, "Bu temelde AKP Hükümeti'nin sebep olduğu uluslararası krizler nedeniyle komşu halklar arasında meydana gelebilecek sürtüşmeler karşısında, HDP'nin bu tehlikeli gidişata karşı istikrar ve barış odaklı tutumunu sergileme sorumluluğu doğmaktadır. Suriye krizi ile bağlantılı olan Türkiye ve Rusya devletleri arasındaki gerilimin halklara da sirayet etmesinin yaratabileceği olumsuzlukların farkında olarak, HDP'nin gerilimi düşürecek imkânların oluşturulması yönünde sarf ettiği çabaların boşa çıkarılmaya çalışılmasını üzülerek takip ediyoruz" dedi.
‘DIŞ POLİTİKA KANALLARI HÜKÜMETİN TEKELİNDE OLMAMALI'
Kamuoyunun HDP'nin Moskova ziyareti hakkında yanlış yönlendirilmesinin, Türkiye'nin çok boyutlu dış politika kanallarının tıkanmasına sebep olduğunu da ifade eden Gür, açıklamasında şu görüşlere yer verdi:
"Dış politika kanallarının tamamının AKP Hükümeti'nin tekelinde olması gibi bir siyasi ve idari yapılanmanın yaratabileceği risklerin ne kadar büyük olduğunu yakın geçmişteki tecrübelerden anlaşıldığı kanısındayız. Suriye krizi ve buna bağlı gelişen bölgesel şiddet ortamı karşısında, AKP'nin durumu daha da çözümsüz hale getiren müdahaleciliğinin kamuoyundan yine aynı basın kanalları tarafından saklanmaya çalışılması, başlı başına sorgulanması ve eleştirilmesi gereken bir konudur. HDP'nin bu oluşan istikrarsızlığa karşı sarf etmekte olduğu yapıcı çabaların engellenmeye çalışılmasına asla onay verilmeyeceğinin bilinmesini isteriz. Türkiye halklarının özgürce ve komşularıyla barış içerisinde yaşayabileceği bir geleceği inşa etmek için yurt içinde ve dışında tüm gücümüzle çalışmaya devam edeceğimizi kamuoyuna saygıyla duyururuz."