"Suriyeliler Esad'ın hem şimdi hem de gelecekte kendi adamları olduğuna karar verdi” diyen Macilwain, yazısını şöyle sürdürdü:
”Batılı müttefiklerin terörist ordularından kurtarmak için çok çalıştığını biliyorlar. Suriyeliler hayatta kalmalarının, Esad'a rağmen değil Esad sayesinde olduğunun farkındalar.”
'SURİYELİLER 2011'DEN ÖNCE KOMŞULARININ DİNİNE DİKKAT BİLE ETMİYORDU'
Bu açıklamaya ikna olmadığını belirten Macilwain ise Suriye'de savaştan önce mezhepçi bir ayrışma olmadığına dikkat çekerek, "Silahlı ayaklanmanın yabancı provokatörleri tarafından mezhepçi gerilim uyandırılmadan önce Suriyelilerin birçoğu komşularının dini yönelimlerini bilmiyordu bile ya da biliyorlarsa bile buna önem vermiyorlardı" diye yazdı.
'ESMA ESAD İLE EVLENEREK KENDİ HAYATINDA DA BUNA ÖRNEK OLDU'
"Suriye toplumunun seküler karakterine yönelik vurgu ve ünlü Batı masallarından oldukça farklı olan hükümet ve ordu mensuplarının dini yönelimleri, Sünni çoğunluğa sahip toplumun tamamını yansıtıyor. Ve ‘Alevi’ olmayan bir hükümete liderlik eden Devlet Başkanı Esad, Sünni bir Müslüman olan Esma Esad ile evlenerek kendi hayatında da buna örnek oldu."
Macilwain'e göre bu durum, ülke tarihinin ilk çok adaylı seçimlerinin gerçekleştirdiği Haziran 2014’de Suriyelilerin Esad'a neden oy verdiklerini açıkladığı gibi, Batı'nın, Suriye'de BM gözetimi altında düzenlenmesi planlanan 'özgür ve adil seçimlerde' Esad'ın neden yer almasını istemediğini de açıklıyor.