HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı ve Adana Milletvekili Meral Danış Beştaş, bazı il ve ilçelerde uygulanan sokağa çıkma yasağıyla yurttaşların yaşam, sağlık, eğitim ve seyahat hakkı başta olmak üzere temel hak ve özgürlüklerinin ihlal edildiğini belirterek, Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruda bulunmuştu.
Anayasa Mahkemesi İkinci Bölümü, Beştaş'ın bireysel başvurusundaki tedbir talebine ilişkin ara kararını verdi.
Yüksek Mahkeme'nin kararında, Anayasa Mahkemesi'nin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanunu'na göre, tedbir kararının, başvurucunun yaşamına ya da maddi veya manevi bütünlüğüne yönelik ciddi bir tehlike bulunduğunun anlaşılması halinde, başvuru hakkında esasa ilişkin inceleme yapılana kadar bölümlerce resen veya başvurucunun talebi üzerine gerekli tedbirlere karar verilebildiği hatırlatıldı.
‘CAN VE MAL GÜVENLİĞİ İÇİN YASAK İLAN EDİLİYOR'
Kararda, Valiliklerce, 5442 sayılı Kanun'un 11. maddesinin (C) fıkrası uyarınca, PKK'lıların yakalanması, terör olayları nedeniyle halkın can ve mal güvenliğinin sağlanması, sokak aralarındaki barikatların kaldırılması, hendeklerin kapatılması ve kurulan bombalı düzeneklerin imhası çalışmaları esnasında sivil vatandaşların can ve mal güvenliğinin temin edilmesi gibi gerekçelerle ‘sokağa çıkma yasağı' kararları alındığının belirtildiği aktarıldı.
Anayasa Mahkemesinin, daha önce benzer bir başvuruda, Şırnak Valiliği tarafından kamu düzeninin, halkın can ve mal güvenliğinin sağlanması amacıyla ‘sokağa çıkma yasağı' ilan edilmesinin temelsiz olduğunun söylenemeyeceğine karar verdiği hatırlatıldı.
‘MAĞDUR DEĞİL'
Bireysel başvurunun niteliği gereği, tedbir taleplerinin sadece başvurucunun şahsına yönelik iddialar yönünden değerlendirilebileceği ifade edilen kararda, bu kapsamda, Ankara'da ikamet ettiği anlaşılan başvurucunun ‘sokağa çıkma yasağı' kararlarından derhal tedbir kararı verilmesini gerektirecek şekilde kişisel olarak etkilendiğine ya da alınan kararların doğrudan mağduru olduğuna dair bir sonuca ulaşılamadığı belirtildi.
Kararda, "Açıklanan nedenlerle, başvurucuya yönelik derhal tedbir kararı verilmesini gerektiren ciddi bir tehlike bulunduğu dosya kapsamında bulunan bilgi ve belgelerden bu aşamada anlaşılamadığından koşulları oluşmayan tedbir talebinin reddine karar verilmesi gerekir" denildi.