HDP Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ, DTK Eş Başkanları Hatip Dicle ve Selma Irmak, DBP Eş Genel Başkanı Kamuran Yüksek ve HDP milletvekili Ertuğrul Kürkçü, yaşanan gelişmeler ile ilgili basın toplantısı düzenledi. Toplantıda konuşan Selahattin Demirtaş, HDP'nin hem parti programında, Meclis ve meydanlarda Türkiye'de yönetim modelinin ne olması gerektiğini açıkça ifade ettiğini belirterek, "O da özerkliktir. Öz yönetimdir" dedi. Halkın bugün oraya koyduğu bu talebe karşı hükümetin tavrını eleştiren Demirtaş, "Hükümetin bir iç savaş görüntüsünün çok ötesine geçen işgal görüntüsü, işgal algısı uyandıran bu müdahalesine karşı partimiz çok net bir karşı tutum içindedir. HDP bütün yönetimiyle AKP hükümetinin bugün Kürt halkına karşı açmış olduğu savaşta Kürt halkının yanındadır" diye konuştu.
Selahattin Demirtaş, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Ahmet Davutoğlu'nu eleştirerek şöyle dedi:
"Putin'e bir iki gün meydan okuyup sonra süt dökmüş kediye dönen Başbakan ve Cumhurbaşkanı, Musul'a asker gönderdikten sonra bir iki gün dünyaya meydan okuyup arkasından pısırık pısırık askerlerini oradan çeken Cumhurbaşkanı ve Başbakan. İsrail'e 'one minute' diye meydan okuyup dün gece 20 milyon dolara o değerleri pazarlayan Başbakan ve Cumhurbaşkanı, sıra Kürt halkına gelince mi kabadayı kesiliyorsunuz? Sıra Cizre'ye gelince mi kabadayı kesiliyorsunuz? Şimdi Cizre'de 20 PKK'lı var diye 6 General, 36 Albay, 10 bin askerle oraya operasyon yapmak mıdır kahramanlık? Bu mudur sizin temizlik operasyonu anlayışınız? Şunu bilerek ve inanarak söylüyorum. Siz ne kadar aciz, ne kadar zavallı olduğunuzu ortaya koydunuz sadece."
Selahattin Demirtaş, güvenlik güçlerinin operasyon yaptığı yerlerde korku ve panik havası değil coşku olduğunu öne sürerek, "Zaten o insanlar daha ilk günden kazandıklarından o kadar eminler ki onurlu, şerefli bir davanın savunucularıdır. Kendi toprağında özgürce, insan gibi yaşamak istiyorlar. Bu kadar" dedi.
Kentlerin sokaklarına tankların sokulduğunu, tanklarla cami yıkıldığını öne süren Demirtaş, "Yetmiyor, akşam sizin kanallarınızda 'Hendek kazanlar cami yaktı' diye yalan haberlerinizi izliyor buradaki insanlar. Türkiye'nin yarısı size inanıyor olabilir, arkanızda olabilir. Peki diğer yarısı? Operasyon katliam yaparak buradaki insanları AKP'li mi yaptınız? Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne daha da yakınlaştırdınız mı? Böyle mi oldu zannediyorsunuz? Bugün, Erdoğan ve AKP darbesine karşı haysiyetli bir direniş var" diye konuştu.
Olayın 'hendek- barikat' olmadığını, halkla birlikte direnişi büyüteceklerini söyleyen Selahattin Demirtaş, 26- 27 Aralık günlerinde Diyarbakır'da olağanüstü toplanacak Demokratik Topluk Kongresi'nde (DTK) 'özerklik ilanı' için önemli kararlar alacaklarını söyledi. Demirtaş, "Öz yönetimin, özerkliğin inşası ve içinin doldurulması ve sürecin siyasi zeminde daha güçlü şekilde ilerletilmesi için çok yoğun tartışmalar yapacağız ve önemli kararlar alacağız. Bunların hepsini de hayata geçireceğiz" dedi. Demirtaş sözlerini şöyle sürdürdü:
"Biz ölüm korkusunu çoktan aştık. Halkımız 7'den 70'e artık ölüm korkusunu aştı. Allah'tan başka kimseden korkusu yoktur. Bu işi ya böyle kabul edeceksiniz ve bu zulmü durduracaksınız, sokağa çıkma yasakları kalkacak, infazlar duracak, özerkliğin, öz yönetimin müzakere edildiği üçüncü gözlemci gücün masada olduğu Dolmabahçe mutabakatı üzerine tartışmanın başlayacağı sağlıklı bir müzakereye dönülecek. Bizim istediğimiz bu."
Valilerin sokağa çıkma yasağı koymakla suç işlediklerini ileri süren Selahattin Demirtaş, "Kanundışı davranan devletin kendisi. Polis, savcı, Başbakan, Cumhurbaşkanı kanun dışı iş yapıyor. Ne Anayasa'yı tanıyorlar ne yasayı. Ne yapacak halk peki? Kusura bakmasınlar. Gençler hendek kazıyormuş, halk barikat kuruyormuş. Başka bir yol gösterin onu yapsınlar. Nereye şikâyet etsinler? Kimse küçümseyerek bu darbeye karşı onurlu duruşu hiçleştirerek bu halkın tarihi mücadelesini durduracağını zannetmesin" dedi.
Selahattin Demirtaş, bir gazetecinin operasyonların sürmesi halinde HDP'nin Meclis'ten çekilip sine-i millete döneceği tartışmaları hatırlatması üzerine "Zaten milletin sinesindeyiz. Parlamentodan çekilme gibi bir kararımız yok" dedi.