Habertürk'ten Fevzi Çakır'ın haberine göre, Suriye'nin Kamışlı vilayetine bağlı Serekaniye ilçesinde ikamet eden 30 yaşındaki K.A, ülkesindeki iç savaş nedeniyle 2013'te bir grup yabancı uyruklu şahısla birlikte Şanlıurfa'nın Viranşehir İlçesi yakınlarındaki bir bölgeden Türkiye'ye giriş yaptı. Jandarma tarafından yakalanarak Viranşehir'e götürülen K.A., serbest bırakıldı. Daha sonra İstanbul'a geçen K.A., Mardin Kızıltepe'de yaşanan bir olaya adı karıştığı iddiasıyla Zeytinburnu'nda gözaltına alındı. Sorgulanan Suriyeli, Kumkapı Geri Gönderme Merkezi'ne teslim edildi. K.A. hakkında, ‘kamu düzeni, güvenliği veya sağlığı açısından tehdit oluşturduğu' gerekçesiyle, sınırdışı etme ve 6 ay süreyle idari gözetim altında tutulma kararı verildi.
‘KOŞULLAR KÖTÜ' DEDİ TAHLİYE İSTEDİ
SINIRDIŞI İŞLEMİ DURDURULDU
AYM, başvuruyla ilgili bir karar verilinceye kadar, K.A. hakkındaki sınırdışı işleminin uygulanmamasına hükmetti. Yüksek Mahkeme, başvurucunun gözetim altında tutulmasına 6 Ocak 2015'te son verdi. 8 ay 10 gün idari gözetim altında tutulan K.A, tahliye kararı sonrasında bir kez daha AYM'ye başvurdu.
Bu defa da K.A'nın ‘özgürlük ve güvenlik hakkının ihlal edildiğine' karar veren AYM Genel Kurulu, K.A.'ya 10 bin TL manevi tazminat ödenmesine hükmetti. Geri Gönderme Merkezi'nin koşullarının incelendiği belirtilen kararda, şöyle denildi: "Merkezin aşırı kalabalık olması, başvurucunun merkezde kaldığı dönemde maruz kaldığı koşullar, Anayasa'nın 17. maddesinde yasaklanan ‘insan haysiyetiyle bağdaşmayan' muamele düzeyinin aşılmasına yol açabilecek niteliktedir. Merkez içinde, rahatlamaya imkân sağlayacak ortak kullanım alanlarının yetersiz ve daha da önemlisi açık havadan yararlanma imkânının çok sınırlı olmasının, başvurucunun bu şartlarda 8 ayın üzerinde bir süre idari gözetim altında tutulmasının Anayasa'nın 17. maddesinin ihlaline yol açtığı sonucuna varılmıştır."