ABD Merkez Bankası (FED) 10 yıl sonra ilk kez faiz artırdı. Yılın son toplantısını gerçekleştiren FED, politika faizini 25 baz puan artırarak, yüzde 0,25 — 0,50 aralığına yükseltti. ALB Menkul Değerler analisti Rıdvan Baştürk, FED'in faiz artırımı kararını RS FM'de yayınlanan Dünya Panorama programında değerlendirdi. 2016 yılında FED'den gelecek olası adımları masaya yatıran Baştürk, yatırımcılara önerilerde bulundu.
‘FAİZ ARTIRIMI BEKLENDİĞİNDEN, DALGALANMA YARATMADI’
“2015 yılı içerisinde sürekli piyasalardaki volatilitenin, en büyük sebebinin FED'in faiz artırım süreci olduğunu biliyoruz. ABD ekonomisinde 2015 yılı içerisinde gelen verilerin oldukça toparlanma göstermesi, FED'den faiz artırımı beklentilerini yükseltmişti. Kredibilitelerini yitirmemeleri açısından da bu yıl bir faiz artırımı bekleniyordu. Piyasa beklentisi dahilinde 25 baz puanlık bir faiz artırımı geldi. Beklenen bir faiz artırımı olduğu için bu karar piyasalar üzerinde çok fazla dalgalanmaya yol açmadığını söyleyebiliriz.”
‘2016'DA 25 BAZ PUANLIK 4 ARTIŞ BEKLENEBİLİR’
ABD Merkez Bankası'nın 25 baz puanlık faiz artırımı kararının ardından gözler 2016'daki takvime çevrildi. Baştürk, FED üyelerinin hedefinin 2016 yılı içerisinde faiz oranlarının yüzde 1.4'e yükseltilmesi olduğunu hatırlatarak, "FED, 2016'da 25 baz puanlık dört kez faiz artırımı yapabilir" dedi. Baştürk, faiz artırımı sürecinde ABD'de enflasyon verisinin istihdam verisinden daha fazla ön plana çıkacağına da vurgu yaptı:
“Faiz artışının hızına ilişkin gelişmeler oldukça önemli olacak. Şu an beklentiler 3 ayda bir 25'er baz puanlık faiz artırımı olacağı yönünde. Özellikle burada istihdam piyasasının artık doğal seviyeye ulaşmasıyla gözler biraz daha enflasyon tarafına çevrilecek gibi görünüyor. 2016 yılı içerisinde enflasyon verisinin istihdam verisinden biraz daha ön plana çıkmasını bekleyebiliriz.”
‘KADEMELİ FAİZ ARTIŞI PİYASALARI RAHATLATIR’
Baştürk, kademeli bir faiz artış sürecinin piyasaları rahatsız etmeyeceğinin altını çizdi:
“Faiz artışının kademeli olmasının avantajı var. Piyasaları çok fazla olumsuz etkilemeyecek, yavaş yavaş hazırlanan bir faiz artırımı olacağından, özellikle borsa tarafını ve gelişmekte olan ülke piyasalarını çok rahatsız etmeyecektir.”
‘TÜRKİYE, İÇERİDEKİ GELİŞMELER NEDENİYLE EN KIRILGAN ÜLKELERDEN BİRİ’
Baştürk, bu noktada Türkiye'nin diğer gelişmekte olan ülke piyasalarına oranla daha kırılgan olduğunu kaydederek, içeride seçimler, güvenlik endişesi ve Rusya ile yaşanan gerilimi gerekçe olarak sundu. Baştürk'e göre, Rusya ile Türkiye arasında ılımlı davranışların olması durumunda bunun piyasalara yansıması pozitif olacak:
“FED'in faiz artırım sürecinden en çok etkilen ülkelerin gelişmekte olan ülke piyasaları olduğunu biliyoruz. Türkiye'nin bu ülke grubu arasında belki de en kırılgan ülke olduğunu görüyoruz. Gerek yapılan seçimler gerekse güvenlik endişelerinin yükselmesi ve buna FED'in faiz artırım süreci de eklendiğinde, TL en çok değer kaybeden ülke para birimlerinden biri oldu. Tabii burada bir de Rusya ile kötü giden ilişkiler de kurun bu şekilde yukarıda kalmasındaki en büyük sebeplerden biri. Oradan daha da olumsuz bir açıklama gelmediği sürece ve iki ülke arasında ılımlı davranışların olması durumunda içeriye yansıması oldukça pozitif olacaktır. Bundan sonraki süreç biraz daha rahat olabilir, çünkü en büyük belirsizliklerden biri ortadan kalktı. FED faiz artırımına gitti ve bundan sonraki süreçte nasıl bir yol izleneceğini tahmin edebiliyoruz. Bundan sonra artık "top bizde" diyebiliriz. "
‘DOLAR 2016'DA GLOBAL BAZDA YÜKSELİŞİNİ SÜRDÜRECEK’
Baştürk, 2016 yılında devam etmesi beklenen FED'in faiz artırımının piyasaların yönü üzerindeki olası etkisini de yorumladı ve yatırımcılara önerilerde bulundu. Baştürk'e göre, faiz artırımının devam edecek olması doların global bazdaki yükselen trendinin devam edeceği anlamına da geliyor.
“Beklenen faiz artırımının gerçekleşmesi nedeniyle dolarda bir-iki aylık kısa vadeli süreçte çok sert değer kazanması zor görünüyor. 2016 yılı içerisinde faiz artırımlarının devam kapsamında dolarda kar realizasyonları görebiliriz. 2.80 — 2.75 aralığı yatırımcılar tarafından uzun vadeli alım fırsatı olarak değerlendirilebilir."
‘ALTIN DÜŞÜŞ TRENDİNE GİREBİLİR’
Altının düşüş trendini sürdüreceğini belirten Baştürk'e göre, gram altında yatırımcılar 93 — 95 TL seviyelerinde dikkat etmeli ve bunu alım fıratı olarak değerlendirmeli.
“Altın tarafına bakıldığında, ons altında aşağı yönlü baskının devam edeceğini görüyoruz. Emtia grubunda, petrol de dahil olmak üzere, aşağı yönlü trendin oldukça kuvvetli olduğunu görüyoruz. Gram altın tarafında da aşağı yönlü hareketlerin ön planda olması ve özellikle yatırımcıların 93 — 95 TL seviyelerinde dikkat etmesi gerekiyor. Bu seviye alım fırsatı olarak değerlendirilebilir ve 110 seviyesine doğru yükselişler görülebilir.”
‘FED SONRASI BORSADA ALIM FIRSATI MEVCUT’
Borsa da ise yurt içinde ekstra olumsuz gelişmelerin gelmemesi durumunda ilk etapta 75 bin, sonrasında ise 80 bin seviyesine doğru yükselişler görülebilir.
"Borsa tarafına bakıldığında ise şu anda küresel piyasalarda bir rahatlama mevcut. Yurt içinde ise ekstra olumsuz gelişmelerin gelmediği ve mevcut olumsuz tablonun da iyimserliğe dönüşmesi durumunda borsa tarfında ilk etapta 75 bin, sonrasında ise 80 bin seviyesine doğru yükselişler görülebilir. Döviz ve gram altın tarafında geri çekilmeler, borsa tarafında ise alım fırsatları mevcut."