Dündar ve Gül'e mektup gönderen hakim: Konuşmaktan korkarsam karar verirken de korkarım

MİT TIR'larıyla ilgili yayımladıkları haber ve görüntüler nedeniyle tutuklanan Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni ve Ankara temsilcisi Erdem Gül'e gönderdiği çarpıcı mektubunda, "Tüm bu yaşananların; hukuk, adalet, yargı adına yapıldığı söylendiğinde içim eziliyor" diyen İzmir Adliyesi Hakimi Murat Aydın, o satırları hangi duygular içinde yazdığını RS FM'de Yavuz Oğhan'ın hazırlayıp sunduğu 'Bidebunudinle' programında anlattı.

Aydın, "Yok olan hepimizin adaleti, bu sonuçtan duyduğum kaygılar için o mektubu kaleme aldım" diyerek şunları söyledi:

​"Sıradan ve kişisel mektubun bu kadar ilgi uyandırmasından şaşırdım doğrusu. Asıl beni üzen şey, Can Dündar'ın Erdem Gül'ün tutuklanmasından ziyade, yargının adalet sisteminin bu tartışmaların içine girmesi. Birkaç olay ve dava yüzünden bütün meslektaşlarımızın meslek onurunun rencide edilmesi, kendilerine duyulan toplumsal güvenin bu derece azalmış olması doğrusu aidiyetimizi sorgulatıyor. Yok olan hepimizin adaleti. Bu sonuçtan duyduğum kaygılar için yazmıştım."

'ENDİŞE EDERSEM KARAR DA VEREMEM'

Hakim Aydın yargının baskı altında olduğunu anlatırken bu baskı altında mektubu yazdığınızda başınıza bir şey gelip gelmeyeceğinden endişe etmediniz mi sorusunu da yanıtladı. Murat Aydın, "Etmemeliyim, düşündüklerimi söylemezsem bu kararlarımı da etkiler, o zaman benim misyonum yoktur" dedi.

Aydın, "Ben bir yargı mensubuyum ifade özgürlüğümü etiğime uygun şekilde kullanmak zorundayım. Üslubumun bunu zorlamadığını düşünüyorum. Doğru olduğunu düşündüğüm şeyi söylemekten geri durmam. Bunları doğru söyleyemezsem kürsüdeki kararlarımı nasıl doğru verebilirim ki? Eğer ben düşüncelerimi açıklarken başıma ne iş gelir diye düşünürsem kararlarımı açıklarken de bunu düşünmem gerekir. O zaman orada hukuk yoktur, benim pozisyonum yoktur. Bana da yargı mensubu denmez" diye konuştu.

'KAHRAMANLIK VARSA HUKUK YOKTUR'

Yargı mensupları olarak toplumdan destek göremediklerini ve sürekli eleştirilere maruz kaldıklarını belirten Murat Aydın, "Adına karar verdiğiminiz toplumu arkamızda göremiyoruz. Bizim yalnızlığımız çok daha büyük. Son 13 ayda 23 kararname çıktı. Her hafta hâkimler, savcılar yer değiştiriyor. Ailelerimiz beklentilerimiz var. Bunların hepsini bir kenara bırakmalarını beklemek kahramanlık olur. İş, kahramanlara kaldıysa, orada ciddi bir sorun vardır. Hukuk bitmiş demektir" dedi.

Hesap verme sorumluluğunu da unutmayan Aydın, "Toplumsal sorgulamadan azade değiliz en büyük görevimiz topluma hesap vermek. Ama meslektaşlarımız odalarında tutuklanıyor, şehit ediliyor. Sokak ortalarında öldürülüyorlar. Toplumsal duyarlılık ne düzeyde? O hâkim kararları hangi koşullar altında veriyor. Hâkimler tarafsız ve bağımsız olmalarını sağlayacak güvencelere sahip mi? Kararları böyle vermezse başlarına neler geleceğinden haberi var mı? Hepimiz Can Dündar değiliz ki, başımıza bir şey geldiğinde toplumsal infiale yol açsın" diye konuştu.

Hakim Murat Aydın yargının sorunlarının unutulup ortaya çıkan sonuçların tartışıldığını düşünüyor ve bu tabloyu eleştiriyor. Aydın, "Bu sonuçlar kendiliğinden doğmaz. Süreçtir ve neden sonuç ilişkisi içindedir" dedi, hukuk sisteminin tartışılması ve değiştirilmesi için adım atmak gerektiğini savunuyor.