Anadolu Ajansı'nın Editör Masası'na konuk olan Kurtulmuş’un konuşmasından satırbaşları şöyle:
* Bizim Musul’daki varlığımız asla Irak halkının ve hükümetinin aleyhine olan bir durum değildir. Tam tersine DAEŞ ile mücadelede Irak hükümetine yardım etmek amacıyla Türk Silahlı Kuvvetleri’nin unsurları orada eğitim amaçlı bulunuyor. Muharip unsurlarımız yer almıyor. Bu abartılmış bir konu. En kısa zamanda bu gerilimin düşürüleceğini ümit ediyorum.
* Başından itibaren merkezi Irak hükümetiyle Türkiye irtibatlı olarak eğitim konusunda hareket ediyor. Bunun giderilmesi için önce Milli Savuma Bakanımız, Iraklı mevkidaşıyla görüştü arkasından Sayın Başbakanımız Irak Başbakanı Sayın İbadi'ye bir mektup kaleme aldı. Mesele planlı bir askeri eğitimin bir parçasıdır, uzun süredir orada Türkiye bulunmaktadır. Bu eğitimleri vermektedir.
'PETROL TİCARETİ İDDİALARI TAM BİR ZIRVA'
* Türkiye'nin DAEŞ ile petrol ticareti iddiası tam bir zırvadır. Türkiye'nin hiç bir terör örgütünden petrol almak gibi bir durumu olamaz. Bu Türkiye'ye karşı iftiradır. Türkiye hükümetine karşı, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanına karşı açık, aleni bir iftiradır. Bunu kabul etmek mümkün değildir.
* Akkuyu Nükleer Santraliyle ilgili konuşma için erken olduğu kanaatindeyim. Rusların da Akkuyu'dan kolay kolay vazgeçeceklerini zannetmiyorum. Nasıl ticarette çaresiz, tek kapıya muhtaç değilsek, Türkiye'nin nükleer santraller konusunda da tek bir ülkeye, tek bir ülkenin teknolojisine mahkum olmadığını açıkça ifade etmemiz lazım. Türkiye'nin bu taleplerini karşılamaya hazır da dünyada çok sayıda ülke, çok sayıda şirket olduğunu biliyoruz. Akkuyu için konuşmanın erken olduğu kanaatindeyim.
'400 VEKİLİMİZ OLSA DA BAŞKANLIĞI TARTIŞIRDIK'
* Başkanlık sisteminin Türkiye'de bugünkü şartlar itibariyle etkin bir yürütmeyi sağlayacak mekanizma olduğuna inanıyoruz. Ama sadece 317 milletvekilimiz olduğu için çıkaramıyoruz değil, 400 milletvekilimiz de olsaydı yine bu meseleyi getirir, konuşur, tartışırdık.
* 12 Eylül anayasasının bu ilgili yapısının değişmesi lazım. Bunun için biz diyoruz ki 'Türkiye'de etkin bir yürütmeye ihtiyaç' var. Hesap verebilen, denetlenebilen, aynı zamanda çok etkin, hızlı bir şekilde yürütülen bir mekanizmaya ihtiyaç var. Bunun için başkanlık sistemi konuşulabilir, tartışılabilir. Bu hiçbir partinin, şahsın kişisel ya da partisel meselesi değildir.