Yaptıkları haberler dolayısıyla tutuklanan Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ve Ankara Temsilcisi Erdem Gül için Mete Akyol'un cezaevi önünde başlattığı 'umut nöbeti' 7. gününde. Son nöbetçilerden birisi duayen gazeteci ve Basın Konseyi eski Başkanı Oktay Ekşi'ydi.
RS FM'de Yavuz Oğhan'ın hazırlayıp sunduğu 'bidebunudinle'de konuşan Ekşi, kaygılarını dile getirerek "ilerisi hiç iyi değil" dedi. Geçmişe bakarak bugünü değerlendiren Ekşi, 59 yıllık meslek hayatında böyle bir dönem yaşamadığını belirterek şunları söyledi:
"1954'ten sonra rahmetli Adnan Menderes'in sabrı taştı. Gazetelerle ilgili baskı yasaları getirdi. O yasaların uygulanmasıyla gazeteciler içeri atılmaya başlandı. Ama o dönem gazetecilerin işten atılması için hele ki gazetecilerin birbiri için talepte bulunması ve ya siyasilerin gazete sahiplerine şunu çalıştırma gibi şeyler demesi mümkün değildi. Böylesine iğrenç rezil bir tablo hiç yaşanmadı."
'ESKİDEN ÖDENECEK BEDEL BELLİYDİ'
Ekşi, "Şikâyetçiydik. Eskiden de yargılanırdık ama mahkemeye sevk edilenin durumu üç aşağı beş yukarı belliydi. Üç ay dokuz ay hapse atılıyorsun para cezasına çarptırılıyorsun. Bedelini biliyorduk. Bizim şikâyetçi olduğumuz dönem iktidar basın ilişkisi belli bir ahlaki zemine dayanıyordu. Kızgın haksız tamam. Ama ahlaksızlık yapılmıyordu. Meslek tarihinin üçte birine tanığım kalanını da okuduklarımdan biliyorum. Böyle ahlaksız bir tablo hiçbir dönem yaşanmadı" diye konuştu.
'HERKESİ BU EYLEME DAVET EDİYORUM'
Oktay Ekşi, 'umut nöbeti'nin haksız tutuklamalara, ifade özgürlüğüne vurulan darbeye verilebilecek en güzel tepki olduğunu anlattı. Bu sadece gazetecilerin meselesi değil diyen Ekşi şöyle devam etti: