Konferansın organizatörlerinden Sihanuk Dibo da ‘siyasi ve askeri güçlerin’ Suriye’nin kuzeydoğusundaki Haseke vilayetinde yer alan El Malikiye kasabasında toplanacağını söyledi. Haseke’deki toplantıda Suriye’nin ‘adem-i merkezileştirilmesi’ gereken siyasi sisteminin ve ‘Kürt halkının ulusal hakları için anayasal ve adil çözümlerin’ neler olabileceğinin konuşulacağını belirten Dibo, konferansın Riyad’daki zirveye denk gelmesinin ‘kasti olmadığını’ savundu. Konferansın düzenlenmesinde rol alan diğer bir isim olan Abdel Salam Ahmed de ‘Suriye halkını temsil edebilen siyasi bir vücut ve tek bir siyasi görüş geliştirilmesi’ hedefinde olduklarını belirtti.
Katılımcı sayısının 100'ü bulduğu söylenen Riyad toplantılarına PYD, YPG ve YPG’nin de içinde yer aldığı Suriye Demokratik Güçleri davet edilmemişti.
AHRAR'UŞ ŞAM YÜZÜNDEN ÇEKİLENLER OLDU
Öte yandan Kahire Konferansı koalisyonun ortak kurucularından Haytham Manna, kendi grubunun Riyad’daki toplantıda çekildiğini ve Haseke’deki görüşmelere katılacağını duyurdu. Manna, çekilmelerinin gerekçesi olaraksa Riyad’a Kaide bağlantılı Ahrar’uş Şam’ın davet edilmesini gösterdi.
Nitekim Washington merkezli Foreign Policy (FP) dergisi, Riyad’a davet edilenler arasında hangilerinin ‘terörist’, hangilerinin ‘meşru muhalif’ olarak görülmesi gerektiği tartışmasına dikkat çekti. Kilit uluslararası aktörlerin bu konuda fikir ayrılığı yaşadığını hatırlatan FP, Kaide bağlantılı Nusra Cephesi’nin BM Güvenlik Konseyi’nce (BMGK) ‘terör grubu’ ilan edildiğini, ama Nusra’yla hareket eden ve Fetih Ordusu üyelerinden Ahrar’uş Şam’ın Riyad’a çağrıldığının altını çizdi.
'ABD FARKLI BİR ROL ÖNGÖRÜYOR'
Dergi, ABD’nin de örgütün Nusra bağlarından dolayı duyduğu endişeyi dile getirdiğini, ama örgütü hiçbir zaman terörist sınıfına sokmadığını vurguladı.
CEYŞUL İSLAM DA RİYAD'A GİDİYOR
Bu arada Riyad’da görüşmeler olacağını ilk duyuran örgüt olan Ceyşul İslam (İslam Ordusu), davete olumlu cevap veren ilk muhalif grup oldu. Sözcü İslam Elluş, Riyad’a 2 delege göndereceklerini açıkladı.