Danimarkalıların yüzde 53’ü dünkü referandumda AB'nin adalet ve içişleri kurallarının benimsenmesi önerisini reddetti. Başbakan Lars Lokke Rasmussen de ‘bunun açık bir hayır’ olduğunu ve seçmenlerin kararına saygı duyduğunu söyledi.
Danimarka hükümeti, referandumdan ‘hayır’ sonucunun çıkmasının, AB polis teşkilatı Europol üyeliğinin de kaybedilmesi anlamına geleceğini açıklamıştı. Parlamentoda Liberal Rasmussen'e destek veren göçmen karşıtı Danimarka Halk Partisi de ‘Brüksel'e daha fazla bağımlı olmamak’ için referandumda ‘hayır’ oyu kullanmaları çağrısında bulunmuştu. Parti, referandumdan ‘evet’ oyu çıkması halinde dahi Danimarka'nın göç konusunda çekimser tavrının süreceğini, bunun da ülkeyi eninde sonunda AB'nin dikte ettiği göç politikalarına sürükleyeceğini savunmuştu.
AB'ye 1972'den beri üye olan Danimarka'nın 1992 yılında Maastricht Sözleşmesi'ni reddetmesiyle, AB üyesi ülkelerle Danimarka arasında özel bir anlaşma imzalanmıştı. Anlaşmaya göre, Danimarka, savunma, para birimi, AB vatandaşlığı ve AB adalet sistemi konusunda kendi politikalarını izleme hakkı kazanmış, diğer konularda ise AB kurallarını benimseme kararı almıştı.
Danimarka AB'ye katıldıktan sonra Birlik'le ilişkileri konusunda 8 kez referanduma gitti. Ülkede 2000'de yapılan referandumda halkın yüzde 53.2'si ortak para birimi euro'ya geçilmesini reddetmişti.