Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı (TEPAV) AB Enstitüsü Direktörü Nilgün Arısan Eralp, 29 Kasım’da gerçekleşen Türkiye — AB zirvesinden çıkan sonuçları RS FM'de yayınlanan Dünya Panorama'da değerlendirdi.
‘BU ZİRVE KATILIM SÜRECİNİ CANLANDIRMAYACAK’
“Türkiye bu konularda bir ilerleme kaydetmezse katılım sürecinin canlanabileceğine inanmıyorum” diyen Eralp, Kıbrıs sorununun çözülmesinin de bu sürecin canlanması için şart olduğunu söyledi:
“Ekonomik ve parasal politika faslı esasında daha önce, henüz mülteci krizi ortaya çıkmadan açılacaktı. Fakat birçok üye devlet, Türkiye her ne kadar teknik olarak koşulları yerine getirmiş olsa da, siyasi kriterlerdeki geri gidiş nedeniyle buna karşı çıktı. Bu yaz başlayan sığınmacı krizi böyle bir toplantıyı zorunlu kıldı.”
Eralp'e göre, AB’nin ilk defa zorunlu bir işbirliği alanı konusunda Türkiye ile görüşmesi, bu zirveye tarihi nitelik kazandırdı, Birlik bu zirvede, çok rahatsız olduğu siyasi kriterler ve özgürlükler alanındaki geri gidişe değinmedi.
‘TÜRKİYE İNSAN HAKLARINDA İLERLEME KAYDETMELİ’
Peki varılan mutabakat kapsamında vizeler 2016 sonbaharında kaldırılır mı? Eralp, bu konuda da iyimser değil. Çünkü, öncelikle vizelerin kaldırılması için geri kabul anlaşmasını uygulamaya sokmak gerekiyor. Ayrıca, AB ile üzerinde anlaşmaya varılan vize yol haritasında Türkiye'nin yerine getirmesinde zorluklarla karşılaşacağı yükümlükler var. Bu yükümlülüklerde biri de; insan hakları.
‘LİDERLERİN 'EVET' DEMESİ YETERLİ DEĞİL’
Eralp, vizelerin kaldırılması için AB liderlerinin buna karar vermesinin yeterli olmadığına dikkat çekerek "Öncelikle AB Bakanlar Konseyi, nitelikli çoğunlukla ‘Türkiye yükümlülüklerini yerine getirdi, vizeler kaldırılabilir’ diye karar vermeli. Bununla da bitmiyor, Avrupa Parlamentosu'nda mutlak çoğunlukla onaylanması lazım” ifadelerini kullandı.
‘3 MİLYAR EURO'NUN KULLANIMI KOMİTE TARAFINDAN YAPILACAK’
Eralp, Türkiye'ye mültecilere destek için verilmesi kararlaştırılan 3 milyar euro'luk mali desteği de değerlendirdi. Eralp, bu paranın euro'nun 1 milyar euro'sunun, Türkiye'nin itirazlarına rağmen, Türkiye'nin katılım süreci için ayrılan fondan verileceğine dikkat çekti ve "Halbuki mülteci krizinin Türkiye'nin katılım süreci ile doğrudan bir ilgisi yok” dedi.
AB uzmanı, 3 milyar euro'luk mali desteğin harcanması için AB ile ortak bir komite kurulacağını da sözlerine ekledi.