Bekaroğlu: Siyasetin tepesinde kurulan dil sokakta kurulsa her gün yüzlerce insan ölür

Daha önce Ankara sonrası oynanan Türkiye-İzlanda maçında yapılan saygı duruşu 'saygısızlığı' Türkiye-Yunanistan maçında tekrarlandı. Fransa'da yaşamını yitirenler anısına yapılan saygı duruşu ve konuk ekibin milli marşı sırasında sloganlar ve tekbir sesleri birbirini izledi.

İstanbul'daki bu görüntülere karşın, Londra'da oynanan İngiltere-Fransa maçında yapılan saygı duruşunda 80 bin kişilik statta çıt çıkmadı. Stadyum Fransa bayrağının renkleriyle ışıklandırılırken, tribünleri dolduran on binlerce İngiliz taraftar Fransa Milli Marşı'nı söyledi. Türkiye'de yaşanan bu olaya maç sonrası tepki gösteren Teknik Direktör Fatih Terim, 'ne oluyor bize' sorusunu tekrar gündeme taşıdı.

Konuyu değerlendiren CHP Genel Başkan Yardımcısı ve psikiyatr Mehmet Bekaroğlu, insanların; inanç, yaşam tarzı ve etnik kimlik üzerinden ayrıştırıldığı görüşünde.

Bekaroğlu, "Bir grup diğerini düşman görüyor, varlığı için şeytanlaştırıyor, ötekileştiriyor. Bu hep vardı, her yerde vardı; ama bu son zamanlarda Türkiye'de dibine vurdu. Kutuplaşma tepede kuruluyor, aşağı yansıyor. Türkiye siyasetinin tepesinde kurulan dil, sokakta kurulsa her gün yüzlerce insan ölür" dedi.

'SİYASETTE AYRILIKÇI SÖYLEMLER KULLANILIYOR'

Bekaroğlu, Fransa için yapılan saygısız tutumu tarihsel süreçteki yenilmişlik duygusuna bağlayarak şöyle devam etti:

"Bu derin ve psikanaliz gerektiren bir konu. Yenilmişlik duygusu siyasette ciddi şekilde kullanılıyor. Bu muhafazakâr iktidar meselesi de değil sadece.  Her dönem etrafımız sürekli düşmanlarla çevrili, Türk'ün Türk'ten başka dostu yok' söylemleri kullanılıyor siyasette."

'ÖTEKİLEŞTİRME TÜM DÜNYADA MEVCUT'

Tam da bu nokta dünyadaki gidişata bakmak gerektiğini söyleyen Bekaroğlu, ötekileştirmenin sadece Türkiye'ye özgü olmadığının altını çizdi.

Bekaroğlu, "Yabancı düşmanlığı tüm dünyada mevcut. Avrupa'da ırkçı partiler başa geliyor. Ortadoğu'da uzun süredir yaşananlar; özellikle Irak işgalinden sonra insanların ezilmesi, küçük düşürülmesi.. Bunların hepsi birleşiyor.  Yeni ama patolojik bir kimlik inşasına gidiyoruz. Bu hem bireysel kimliklerin tek tek inşa edilmesinde söz konusu, hem de grup ve cemaat kimliklerinin ulus kimliğinin oluşmasında önemli oluyor. Böyle olunca sadece kendisinin acısına üzülüyor. Bu bireysel olarak da toplumsal olarak da sürdürülebilir bir durum değil" diye konuştu.

Psikiyatr Bekaroğlu, bu konun tüm dünyada ele alınması gerektiğini vurgularken siyasette ön planda olan insanların da üsluplarına dikkat etmesi gerektiğini önemle yineledi.

AVRUPA'DA ‘BİRLİK' OLUŞTU

İngiltere'nin ise Türkiye'nin aksine görüntüler sergilemesi, dünyada da yankılandı. Tüm stadyum Fransa milli marşını tek yürek olmuşçasına okudu ve saygı duruşunda duruşlarını bozmadı.

Londra'da yaşayan gazeteci Barbaros Devecioğlu yaşananları birlik kavramıyla açıkladı, Avrupa'nın bu tür olayları uygarlıkla barbarlık arasında mücadelesi olarak gördüğü söyledi.

Devecioğlu, "Sadece İngiltere'de değil tüm Avrupa'da Paris'te yaşanan katliama karşı bir birlik yükseliyor. Bunun nedeni şu, bu olan biten barbarlıkla uygarlık arasında bir mücadeleye dönüştü. Avrupa böyle görüyor. İş artık IŞİD'e neden katılıyor gibi sosyolojik açıklamaların ötesine geçti.  Bu açıkça hayat tazına, uygarlığa, biriken entelektüelliğe karşı saldırı olarak algılanıyor. Bu yüzden bu birlik havası genişleyecek" diye konuştu.

'İHBARLAR GÜNLÜK HAYATI ETKİLEDİ'

Dünya bu iki maçtaki tribünlerin tutumunu konuştuğu sırada Almanya ile Hollanda arasında oynanması planlanan hazırlık maçı bomba ihbarı nedeniyle iptal edildi. Stadyumda bulunan seyircilere, stadyumu panik yapmadan boşaltmaları anonsu yaptı. Anonstan hemen sonra binlerce seyirci stadyumdan dakikalar içinde ayrıldı. Tüm Almanya teyakkuza geçti.

Almanya'da yaşayan gazeteci Burak Acerakis, ambulans süsü verilmiş bomba yüklü aracın paniğe neden olduğunu ancak ihbarların asılsız çıktığını anlattı, "Ama yine de ciddi bir tehdit ile karşı karşıya Almanya" dedi.

Acerakis, "Almanya içişleri bakanlığının bomba ihbarının asılsız olduğunu söylerken, tehlikenin boyutunu ciddiyetini vurguladı; boyutunu açıklamayacağını dile getirdiler. Bu insanları büyük ikilemde bıraktı" ifadelerini kullandı.

'KAMUOYUNDA CİDDİ DUYARLILIK SÖZ KONUSU'

Konu işin sosyolojik boyutuna geldiğinde Burak Acerakis durumu, "Göçmen meselesinde Paris saldırılarının kılıfa dönüşeceğini düşünüyorduk. İslamfobinin katmerleşeceğinden, göçmenler üzerinde antipatinin artacağından ve  huzursuzluk yaşanacağından endişelerimiz vardı. Böyle olamadığı gibi, ciddi bir duyarlılık söz konusu. Sapla samanın ayrılması gerektiği yönünde telkinler veriliyor" şeklinde özetledi.