Cumhurbaşkanı Erdoğan Antalya'daki G20 Zirvesi'nin kapanış konuşmasını yaptı. Erdoğan konuşmasında, "Terörizmi herhangi bir dinle ilişkili hale getirmek son derece yanlış olduğu gibi böyle bir tavır, o dinin mensuplarına yapılacak en büyük hakarettir, en büyük saygısızlıktır. Zira bütün dinler için hayat hakkı kutsaldır" ifadelerini kullandı.
Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şöyle:
Antalya Zirvesi'nin belki de en önemli sonuçlarından biri, dünya ekonomisinin ve nüfusunun çok büyük bir bölümünü temsil eden G20 ülkelerinin terörizmle mücadele konusunda güçlü bir duruş ortaya koymuş olmalarıdır
Suriye'nin toprak bütünlüğünün korunması, terörden arındırılması ve çoğulcu, demokratik, meşru bir siyasi yapıya kavuşması bu sürecin ana hedefleridir. Kendi halkını katleden Esed'in Suriye'nin geleceğinde yeri yoktur, olamaz. Esed bu şansını çoktan kaybetmiştir.
Suriye'de, ülkede yaşayan herkesin kabul edebileceği bir çözüm üzerinde uzlaşılmadan, göçmenler ve terörizm başta olmak üzere bölge kaynaklı bu sorunların üstesinden gelinemez. Uluslararası toplumun, bu konuda artık etkin bir işbirliği, külfet paylaşımı ve samimi bir dayanışma içerinde hareket etmesi gerekiyor.
'TERÖRLE İLİŞKİLENDİRMEK SORUMLULUKTAN KAÇMA GAYRETİ'
Terör olayları ile mülteciler arasında ilişki kurulmasını, insani sorumluluklardan kaçma gayreti olarak görüyoruz. Hem terörizmle mücadeleyi hem de mülteci krizine çözüm bulma çabalarını birlikte yürütmeliyiz. Bir defa mülteci olayı ile terör olayını birbirine asla karıştırmamak gerekir. Bu insani krizle mücadelede, samimi bir dayanışma ortaya koymalıyız.
Ekonomilerimizin gerçek ve potansiyel büyümesini yükseltmek, istihdam oluşumunu desteklemek, dayanıklılığı güçlendirmek, kalkınmayı teşvik etmek ve politikalarımızın kapsayıcılığını artırmak için beraber hareket etmeyi sürdürmeye kararlılığımız devam ettiriyoruz.
Son yıllarda yaşadığımız önemli sıkıntılardan biri de yatırımlardaki durgunluktur. Zirve toplantısında büyüme hedefimize ulaşabilmek için yatırımların canlandırılması gerektiği konusunda görüş birliği içinde olduğumuzu memnuniyetle gördüm. Bu çerçevede G20 ülkeleri, somut ve kapsamlı yatırım stratejileri hazırladılar. Bu stratejileri, yatırım ortamının iyileştirilmesi, kaliteli altyapı yatırımlarının kolaylaştırılması ve KOBİ'ler, alt yapı yatırımları için uzun vadeli finansman imkanlarının desteklenmesi hususları üzerinde odaklanıyor. Bu yatırım stratejilerinin hayata geçirilmesinin 2018 sonuna kadar küresel düzeyde yatırım miktarını 4,4 trilyon dolar civarında artıracağı hesap ediliyor.
Amerika Birleşik Devletleri'nde faiz oranlarının artırılmasının küresel ekonomiye etkileri üzerinde durduk. Bu durumun özellikle gelişmekte olan ülkelere muhtemel yansımalarının ve finansal piyasalardaki sonuçlarının dikkatle izlenmesi gerektiğinin altını da çizdik. Liderler olarak yapısal reformların, makro ekonomik politikalarla desteklenmesi gerekliliğini vurguladık. Bu kapsamda gelişmiş ülke merkez bankalarının ekonomiye olan desteklerinin devam etmesinin önemi üzerinde değerlendirme yaptık. Aynı şekilde kamu maliyesi politikalarının uzun vadeli istikrarı zedelemeyecek şekilde büyüme ve istihdamı destekleyici olmasına gayret edilmesi gerektiğini not ettik