Türkiye'nin yaklaşık bir yıldır çalışmalarını sürdürdüğü G20 Liderler Zirvesi, Pazar ve Pazartesi günü Antalya Belek'teki Regnum Carya Otel'de yapılacak. Zirvenin gündeminde kalkınma ve iklim değişikliği; küresel ekonomide büyüme stratejileri, istihdam ve yatırım; finansal regülasyon ve IMF reformu ile enerji konuları yer alacak. Ayrıca zirvenin ilk günkü akşam yemeğinde terörizm ve sığınmacı konusu gündemde olacak.
G20'yi Avrupa Birliği ile dünyanın önde gelen 19 ekonomisi olan Türkiye, Rusya, ABD, Almanya, Arjantin, Avustralya, Brezilya, Çin, Endonezya, Fransa, Güney Afrika, Güney Kore, Hindistan, İngiltere, İtalya, Japonya, Kanada, Meksika, Suudi Arabistan oluşturuyor.
Zirveye G20 ülkelerinin yanı sıra Türkiye'nin özel davetlisi olarak Azerbaycan da katılacak. Küresel finans merkezlerinden biri olan Singapur, devamlı davetli ülke olarak İspanya, Afrika Birliği'nin dönem başkanı Zimbabve, Afrika'nın Kalkınması için Yeni Ortaklık (NEPAD) dönem başkanı Senegal, ASEAN dönem başkanı Malezya da G20 zirvesine katılacak.
‘TÜRKİYE İYİ İŞ BAŞARDI'
Türkiye'nin G20 toplantılarına oldukça iyi hazırlandığını ve verimli bir dönem başkanlığı geçirdiğini ifade eden eski Prof. Dr. Karatepe, "Dönem başkanlığının şöyle bir önemi var; dönem başkanlığı gündemi belirliyor, hangi konuların konuşulması gerektiğini belirliyor" diye konuştu.
G20 zirvelerinde genelde ekonomik büyüme, istihdamın arttırılması, kalkınmanın sağlanması, çevre gibi konuların konuşulduğunu, Türkiye'nin ise dönem başkanlığında bu konulara küçük ve orta ölçekli işletmelerin (KOBİ) eklenmesini sağladığını kaydeden Karatepe, şöyle konuştu:
"Daha önce G20 toplantılarında gündeme gelmeyen bir konuydu. KOBİ'lerin finansman sorunlarına yönelik çalışma gruplarının oluşturulması gündem maddelerinden bir tanesi. Bu anlamda önemli bir toplantı. Türkiye bence iyi de bir iş başardı. Bu hafta sonu yapılacak liderler zirvesinden neler çıkacak, bilemiyoruz. Sonuçta bu bir danışma grubu gibi çalışan bir grup. Burada alınacak kararların politikaya dönüşmesi ülkelerin biraz işleyişiyle ilgili bir şey. Ama Türkiye'nin buna ev sahipliği yapıyor olması sevindirici bir şey."
‘ZİRVEDEKİ KARARLAR UZUN VADEDE SONUÇ DOĞURUR'
Karatepe, zirvelerde konuşulanların politikaya dönüşmesinin zaman alacağını ifade ederken "Ama sonuçta dünyada önemli organizasyonlar başlangıçta danışma kurulları gibi çalışırlar, daha sonra orada ortaklaşan görüşler bir süre sonra küresel politikalara dönüşür" dedi. Buna örnek olarak Kyoto Protokolü'nü veren Karatepe, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Örneğin Kyoto anlaşması böyle bir şeydi. Karbon salınımına yönelik sınırlamalar zaman içerisinde bu protokolden sonra getirildi. Dolayısıyla bu liderlerin bir araya gelip dünya ekonomisinin gündemindeki konuları konuşuyor olmaları, bu liderlerin kendi ülkelerinde karar mekanizmalarındaki en önemli kişiler olmaları uzun vadede sonuç doğurur diye düşünüyorum. Ama toplantının sonrasında dünya ekonomisinde şöyle bir değişiklik olacak gibi bir beklentiye girmek yanlış bir beklenti olur. Pazartesi günü G20 zirvesi sonrasında dünya ekonomisinde örneğin ABD Merkez Bankası (FED) faizleri şöyle olacak, Japon Merkez Bankası para politikasında şöyle bir değişikliğe gidecek gibi bir beklenti içerisinde olmamak gerekir. Ama bunlar daha uzun vadeli stratejilerin belirlenmesinde önemli aşamalardır."
‘ZİRVEDEN HEMEN POLİTİKAYA DÖNÜŞECEK SONUÇ ÇIKMAZ'
G20 zirvelerinde küresel ekonominin sorunsuz büyümesi için stratejilerin tartışıldığını anlatan Karatepe, Antalya'daki zirvenin gündem başlıklarında da, istihdam, kalkınma, ekonomik büyümenin sürdürülebilirliğinin sağlanması gibi konular olduğunu ifade ederek "Bunlar dünya ekonomisinin uzun vadede sağlıklı çalışmasına yönelik çalışma başlıkları. Ama Pazartesi günü politikaya dönüşecek bir sonuç buradan çıkmaz" dedi.
‘SIĞINMACI SORUNUNA YÖNELİK TAVSİYE NİTELİĞİNDE GÖRÜŞ BEYAN EDİLİR'
Karatepe, Türkiye'nin isteğiyle zirvede tartışılacak olan terörizm ve uluslararası göç konusunda da tavsiye niteliğinde görüşler beyan edilmesini beklediğini ifade etti. Daha önceki zirvelerde de ekonomi dışında konuların gündeme geldiğini kaydeden Karatepe, "Sonuçta dünyayı ilgilendiren, önemli olduğu düşünülen konuların zaman zaman ev sahibi ülke tarafından gündeme alınması olağandır. Buradan bir karar çıkması gibi bir şey çıkması gibi bir şey çıkması söz konusu değildir, özellikle terörizm ya da sığınmacı sorununa yönelik genellikle tavsiye niteliğinde görüşler beyan edilir diye düşünüyorum" diye konuştu.