AB'den Türkiye'ye 'şiddeti sonlandır, Kürtlerle görüş' uyarısı

Hanh, Türkiye'ye ilişkin hazırladığı ilerleme raporunda, ülkede yükselişe geçen şiddetin sonlandırılması, çözüm sürecinin devam ettirilmesi, yargı ve basın özgürlüğü vurgusunu yaptı.

AB'nin Genişlemeden Sorumlu Komiseri Hahn, "Komisyon, Türkiye'de yükselişe geçen şiddetin sona erdiğini ve Kürt sorununun çözülmesi için başlatılan müzakerelere dönüldüğünü görmeyi umuyor" diye konuştu.

'GAZETECİLER ÜZERİNDE BASKI ARTTI'

Hahn, "Geçtiğimiz yıl içinde yargı bağımsızlığının yanı sıra, toplanma hürriyeti ve ifade özgürlüğü alanlarında önemli eksikler görüldü; özellikle de gazeteciler üzerinde artan baskı ve korkutma eylemleri görüldü" değerlendirmesinde bulundu. Hahn ayrıca, “Türkiye hızlı hareket etmeli çünkü temel prensipler konusunda çözülmesi gereken çok fazla alan var” diye konuştu.

Temel hak ve hürriyetlerin korunması konusunda ciddi eksikliklerin halen var olduğunun altı çizilen raporda, Türkiye'nin Suriyeli sığınmacılar konusunda yaptığı işbirliğinden ise övgü ile bahsedildi.

Raporda, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın başkanlık sistemine olanak tanıyan yeni bir Anayasa için ısrarından ötürü endişe duyulduğu da belirtildi.

‘TÜRKİYE İLE İŞBİRLİĞİMİZ SÜRECEK’

Oturumun ardından bir de basın toplantısı düzenleyen Hahn, AB ile Türkiye’nin dış ilişkiler, güvenlik, terörle mücadele ile enerji, ticaret ve ekonomik ilişkilerde işbirliğini sürdüreceğini söyledi.

Seçimlerin ardından yeni kurulacak Türk hükümetiyle bu kilit konularda güçlü temas içerisinde olacaklarını da vurgulayan Hahn, Kıbrıs konusunda anlaşmaya giden görüşmelerde kararlı olunması ile üyelik müzakerelerinin hız kazanacağını ifade etti.

Avrupa Komisyonu, AB'ye üyelik müzakerelerini sürdüren ülkeler hakkında hazırladığı yıllık ilerleme raporlarını, geleneksel olarak ekim ayında açıklıyor. Ancak bu yıl raporun açıklanması, Avrupa Birliği Komisyonu Başkanı Jean Claude Juncker’in talimatıyla seçimler öncesinde iki, seçimler sonrasında da bir kez olmak üzere toplamda üç kez ertelenmişti. Türkiye'deki muhalefet partilerinin tepki gösterdiği bu kararın, Türkiye'deki seçimler nedeniyle alındığı iddia edilmişti.