Ankara’da bu tür değerlendirmeler ve tavsiyeler nasıl karşılandı? Türkiye’ye göre bu rapor ne kadar objektif ve gerçekçi? Ülkedeki ortamı yansıtıyor mu?
Konuyla ilgili RS FM'e konuşan Ankara Ufuk Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Başkanı ve Saadet Partisi Genel Başkan Danışmanı Prof. Dr. Oya Akgönenç Muğisuddin şunları söyledi:
"Hayır, yansıtmıyor. Eğer o kadar dikkatli ve ihtimamla rapor hazırlasalardı, ki her zaman öyle diyorlar, o zaman Ankara’nın PKK ile görüşmeye başlaması gerekir gibi büyük bir saçmalık yazmazlardı. Daha bugün PKK geldi, Cizre’de bir hastaneyi bombaladı. Geçenlerde Silvan’da aynı şey yaptılar. Ortalığı kazıp darmadağın ediyorlar. Yolları mahvediyorlar. Oraya giden hastane ambulanslarını parçalayıp yakıyorlar.
Ondan sonra da Avrupa Birliği bundan hiçbirinden söz etmiyor, tutup diyor ki, Türkiye bununla konuşmalı. Adeta alay eder gibi bir hali var. Avrupa Birliği’nin böyle bir saçmalığı derhal durdurmaları lazım. Veyahut da demeleri lazım ki, ‘PKK bir terör örgütüdür, şunları yapmıştır; madem ki biz terör örgütleriyle mücadelede Türkiye ile beraber çalışıyoruz, ona yardımcı olmalıyız’. Hayır, onu da söylemiyorlar. Tam aksine, görüyoruz ki, PKK’ya askeri yardımda bulunan, iaşe yardımında bulunan ve askeri eğiticiler yardımında bulunan yine çeşitli Avrupa devletleri.
Yani, bir taraftan bunu yapıyor, diğer taraftan bize, ‘siz bunlarla tekrar görüşmelisiniz’ gibisinden rapor yazıyor. Ben bundan büyük bir saçmalık düşünemiyorum. Bu tür davranışlar ikiyüzlülüktür, büyük bir samimiyetsizliğin göstergesidir."