Hırvatistan'ın 1991 yılında eski Yugoslavya'dan ayrılıp bağımsızlığını ilan etmesinin ardından ülkede yedinci kez yapılacak genel seçimlerde, kayıtlı 3 milyon 791 bin 341 seçmen yurt içi ve yurt dışındaki 6 bin 688 sandıkta oy kullanacak.
Seçimlerde partilerin aday listelerindeki 957'si kadın 2.311 aday Hırvatistan Meclisi'ne girebilmek için yarışacak.
SON SEÇİMDE ZAFER KUKURİKU'NUN OLDU
2011 yılındaki son genel seçimde, Hırvat Demokratik Birliği'ni (HDZ) geride bırakan Sosyal Demokrat Parti (SDP) öncülüğündeki 'Kukuriku' koalisyonu dört yıllığına iktidara gelmişti.
Seçime sayılı günler kala yapılan anket çalışmaları bu seçimin de HDZ öncülüğünde kurulan 'Vatansever' koalisyonu ile SDP öncülüğünde kurulan 'Hırvatistan Büyüyor' koalisyonu arasında kıyasıya bir rekabet yaşanacağına işaret ediyor.
Anketler, 'Vatansever' koalisyonunun 63, 'Hırvatistan Büyüyor' koalisyonunun ise 60 milletvekili ile meclise gireceğini gösteriyor. Uzmanlar HDZ'nin seçimi kazanmasının hükümeti de aynı partinin kuracağı anlamına gelmediğini, seçimlerin ardından kurulacak koalisyonların yeni hükümetin kurulmasında kilit öneme sahip olduğunu ifade ediyor.
LİDERLERİN VAATLERİ
Seçimde gözler HDZ Genel Başkanı Tomislav Karamarko ve SDP Genel Başkanı ve Başbakan Zoran Milanovic'in üzerinde olacak. "Birlikte daha güçlü bir Hırvatistan için" sloganıyla seçime girecek olan Karamarko, kampanyasını ekonomik büyüme ve sürdürülebilir kalkınma, istihdam, sağlık, hukuki istikrar, nüfus, eğitim ve toplum konularına öncelik veriyor.
Karamarko, iktidara gelmeleri halinde vergi kanunları, yatırımların teşviki, para politikalarının iyileştirilmesi, AB fonlarının daha faydalı kullanılması, turizm ve tarım projelerinin desteklenmesi, sanayileşme, yeni istihdam alanları yaratma, yolsuzluk ve organize suçla mücadele etme, emeklilerin ve engellilerin haklarının genişletilmesi konularında düzenlemeler yapacaklarını vaat ediyor.
SDP Genel Başkanı ve Başbakan Milanovic de 2011 yılında devraldıkları iktidarı sürdürmek isterken, "Hırvatistan büyüyor" ve "Artık eskiye dönüş yok" sloganıyla gireceği seçimlerde, ekonomik büyümeyi hızlandırmayı, iş ortamını iyileştirmeyi, yeni istihdam alanları açmayı, standartları yükseltmeyi, sosyal güvenlik ve eğitim alanlarında reformlar yapmayı vaat ediyor.