Singapur'daki toplantı öncesi, Tayvan lideri Ma Ying-jeou ile Çin Devlet Başkanı Şi Cinping, gazetecilere el sıkışarak poz verdi.
'BİZ BİR AİLEYİZ'
Toplantı öncesi gazetecilere yaptığı açıklamada, Şi, "Kimse bizi ayıramaz. Biz bir aileyiz" ifadesini kullandı.
Tayvan lideri Ma, Tayvan Boğazı'nda barışı geliştirme konusunda kararlı olduklarını söyledi. Ma, "Her iki taraf, birbirinin değerlerine saygı duymalı" dedi.
Görüşmede ilişkiler kapsamında herhangi bir anlaşma yapılması beklenmiyor ancak Çin, toplantının bölgesel barış ve istikrara yarar sağlayacağı ve Tayvan ile ilişkilerinde yeni bir sayfa açacağı konusunda umutlu olduğunu belirtti.
ORTAK AÇIKLAMA YAPILMAYACAK
Tayvan Hükümet Sözcüsü Charles Çın, bölgede barışın güçlendirilmesi amacıyla yapılacak görüşme sonunda herhangi bir ortak açıklama yapılmayacağını ve anlaşma imzalanmayacağını söylemişti.
Pekin Üniversitesi Tayvan İlişkileri Uzmanı Prof. Dr. Cang Cırong, tarihi görüşmeye ilişkin, "Bu, bir başlangıç olacak. Görüşme, her iki tarafın da menfaatine. Böyle olması gerekiyordu" diye konuştu.
Şi ve Ma görüşmesinin Çin-Tayvan ilişkileri çerçevesinde önemli bir zamanda yapılacağını ifade eden Çinli yetkililer de toplantının iki ülke arasında ortak siyasi zeminin güçlendirilmesi ve karşılıklı güvenin artırılmasında etkili olacağını vurguladı.
Görüşmenin, taraflar arasında 'tek bir Çin' temeline dayanan ve Tayvan ilişkilerinde barışçıl gelişmeyi güvence altına alan 1992 anlaşmasını da sağlamlaştırması bekleniyor.
Çin Devlet Konseyi Tayvan İşleri Ofisi ve Çin Komünist Partisi (ÇKP) Merkez Komitesi Tayvan Çalışma Bürosu Başkanı Cang Cıjun, iki liderin görüşme yeri olarak Singapur'u seçmesinin tesadüf olmadığını ifade etti.
Cang, ilişkilerin gelişmesini sağlamak için taraflar arasındaki ilk görüşmenin 1993'te Singapur'da Tayvan Boğazı İlişkileri Derneği (ARATS) Başkanı Vang Daohan ve Tayvan Boğazı Değişim Vakfı (SEF) Başkanı Koo Chen-fu'nun katılımıyla yapıldığını kaydetti. Toplantıda mart ayında hayatını kaybeden Singapur'un kurucusu ve ilk Başbakanı Çin kökenli Lee Kuan Yew, Çin ve Tayvan'ı bir araya getirmede kilit rol oynamıştı.
Cang, "O yıllarda durumu krize sokmak isteyen Tayvan'ın ayrılıkçı güçlerinin provokatif çabalarından ötürü liderler nezdinde bir görüşme mümkün olamazdı" dedi.
Çin'de 1949'da Mao Zedong'un iktidara gelmesi üzerine bazı hükümet üyeleri, Tayvan'a kaçarak, adada bağımsızlık ilan etmiş ve milliyetçi Çin olarak da adlandırdıkları Tayvan'ı kurmuşlardı. Ancak Çin, Tayvan'ın bağımsızlığını kabul etmemiş ve adanın kendi topraklarına dahil olduğunu öne sürmüştü. Tayvan'ı sadece 22 ülke tanıyor. Tayvan'ın "Çin Taipeisi" adıyla Olimpiyat Oyunları'na sporcu göndermesine izin veriliyor.
Çin, Tayvan'ın bağımsızlığını tanımaz ve Çin'in bir parçası olarak görürken, Çin ve Tayvan arasındaki ilişkiler, Tayvan'ın Pekin yanlısı Devlet Başkanı Ma Ying-jeou'nun 2008 seçimlerinde başa gelmesiyle canlanmıştı. İki ülke arasında başlatılan uçak seferleri ve bunun sonucunda Çin'den gelen turistler, Tayvan ekonomisine katkıda bulundu. Ticari anlaşmalar, Tayvanlı teknoloji şirketlerinin büyümesini ve Çin'e milyarlarca dolar yatırım akmasını sağladı.
'KAMPANYA İÇİN KULLANIYOR' SUÇLAMASI
Tayvan'da ocak ayında parlamento ve devlet başkanlığı seçimleri yapılacak. Anketlere göre Devlet Başkanı Ma'nın partisi muhalefetin gerisinden geliyor. Tayvan muhalefetinin temsilcileri devlet başkanını Singapur'da yapılacak zirveyi seçim kampanyası için kullanmakla suçluyor.