Öte yandan Erdoğan, Almanya Başbakanı Angela Merkel'e hakaret eden bir kşinin mahkum olduğunu belirterek, "Çok da seri kararla yargı bunu neticelendirdi. Ülkemizde gelişmelere baktığınız zaman olay tam tersi, buralarda ise istedikleri gibi hakaret edecekler, bunlar da ne yazık ki gerek siyasetin içerisinde bulunanlar tarafından takdir görecekler" ifadelerini kullandı.
İşte Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları:
KKTC'YE SU GÖTÜRÜLMESİNİN EŞİ BENZERİ YOK
Bakınız son bir kaç haftadaki gelişmeler dahi Türkiye'nin bu noktadaki duruşunu göstermeye yetecektir.
Türkiye'nin sosyal medyası kulak tıkadı. Hiç bunu gündeme getirmek istemedi. Halbuki bu dünyada bir ilk. Anamur'dan KKTC'ye böyle bir denizin altından su hattının götürülmesi olayı, inşa edilmesi olayı şu anda benzeri yok. İlk defa bunu Türkiye yapıyor. Asrın projesi olan bu uygulamayı malum çevreler göz ardı etmenin gayreti içerisindeler. Milli olmadığınız, yerli olmadığınız sürece bu ülkenin kalkınma sürecine destek vermediğiniz sürece bilesiniz ki ben vatanseverim diyemezsin.
19 Ekim'de yeni havalimanımızın bankalarımız tarafından sağlanan 4,6 milyar euroluk kredi finansman anlaşmasına şahitlik ettik. Dedikleri şu: “Devlet bankaları kredi veriyor, özelden bir şey bulamadılar” Yahu burada özelden bankalarda vardı.
TÜMSİAD Fuarı'nda dünyanın farklı bölgelerinden gelen iş adamlarıyla ülkemiz işadamlarının geleceğe nasıl umutla baktıklarını gördük.
Bugün 2 milyar euroluk bir para, böylece hazineye girmiş bulunuyor. İşte asıl Türkiye budur. Ama bunu gördükleri halde görmemezlikten gelenler yine var, yine olacak, bunu biliniz. Çünkü içimizdeki hasımlar maalesef hiçbir zaman eksilmiyor. Dışardakini zaten normaldir diyoruz, ama içeridekilere ne oluyor? İkide bir söyledikleri şey şudur, ne yaptılar söylesinler. Çok fazla şey konuşmaya gerek yok, ben beş altı örnek verdim. Eğitimde, sağlıkta, adalette, tarımda yapılanlara baktığınız zaman her şey ortada. Fakat ne söylersen söyle, kulak var ama duymuyor.
BAŞARILARI GÖLGELEMENİN PEŞİNDELER
Elektronik haberleşme sektöründe yaşanan gelişmeler Türkiye’nin yaşadığı büyük atılımın en bariz örneğidir. Türkiye 98’de yaygın olan 2G ile, 2009 ile 3G ile tanışmış bir ülkedir. Nisan ayında Türk Telekom’un 175’nci yıldönümü etkinliği töreninde sadece 4G’ye yönelik yatırım yapılmasını doğru bulmadığımı, doğrudan 5G’ye yatırım yapılması gerektiğini söylemiştim. Ben bu teklifimde ısrarlıyım.
İhale 4,5G olarak revize edildi. Ağustos ayındaki ihalede 4 milyar Euro gibi ciddi rakamın ortaya çıkması sektörün ülkemizdeki önemini göstermesi bakımından çok önemlidir. Şaşırtıcı bir potansiyel var.
2003 yılında 20 bin olan geniş bant internet sayısı da, bu da çok korkunç 47 milyona ulaştı.
Mobil şebekelerde 67 dakika olan aylık konuşma süresinin bugün neredeyse 400 dakikayı bulmuş olması vatandaşlarımızın bu imkanı değerlendirdiğini gösteriyor. Sadece insanların değil makinaların mobil internet üzerinden iletişimi de yaygınlaşıyor. Bugün ülkemizde 3 milyona yakın makine birbiriyle iletişim halinde.
BİLGİSAYAR VE İNTERNET LÜKS OLMAKTAN ÇIKTI
Cep telefonu, bilgisayar, internet. Bunlar lüks olmaktan çıktı ihtiyaç haline dönüştü. Bu imkanların olmadığı bir hayatı tahayyül etmekte artık zorlanıyoruz. Bu yarışta bizim geri kalmamız söz konusu olamaz. Bugün belgelendirme töreninde bulunduğumuz 4,5G ve en kısa sürede geçmeyi ümit ettiğimiz 5G altyapıları gerçekten çok önemli.
İşte az önce de ifade edildi. Akıllı evler, akıllı şehirler, enerjiden eğitime kadar tüm sektörlerde devrim niteliği taşıyan akıllı sistemler hepimize yeni ufuklar açacaktır. Beni bunlar kadar heyecanlandıran diğer önemli hususta özellikle işletmecilere 4,5G şebekeleri inşa ederken yerli ürün kullanma ve ürün alma zorunluluğu getirilmiş olmasıdır. Bu kapsamda 4,5G teknolojisi tabanlı baz istasyonları bakanlığımız ve aselsan arasında imzalanan sözleşmeyle tamamen ülkemizde geliştirilecektir. Böylece ülkemiz daha sonraki süreçlere uygun ürün geliştirme ve ihraç etme altyapısına kavuşmuş olacaktır. Ulak projesinin ülkemize 5 milyar dolar katkı sağlaması bekleniyor.