KKTC’de yayımlanan Havadis gazetesinin Yazı İşleri Müdürü olan Ekmekçi, yeni süreçte Türkiye ile Kıbrıs Türk toplumu arasındaki ilişkilerinin karakterine dikkat çekti. İki ülke arasındaki ilişkilerde diplomasi ve nezaket kuralları çiğnendiğini savunan Ekmekçi’ye göre, Kıbrıslı Türkler kendi vatanlarında ‘ev sahibi-uşak sendromu’ yaşıyor.
‘EV SAHİBİ – UŞAK İLİŞKİSİ’
“Siyasette nezaket ölünce ana-yavru, abi- kardeş ilişkisi de önemini yitirir, öne çıkan da ev sahibi uşak ilişkisi olur” diyen Ekmekçi, cumartesi gerçekleştirilen Su Temin Projesi’nde yaşananlar da bu durumun önemli bir göstergesi.
Türkiye’de ‘Asrın projesi’ olarak lanse edilen çalışmanın, uluslararası bir anlaşmaya dayandığını ve KKTC’ye yatırım yapılan alanların Türkiye’ye devredildiğini hatırlatan Ekmekçi, “Türkiye’nin doğal olarak Ada’nın kuzeyinde ev sahibi olduğu bir durumdan bahsediyoruz. Bu durumun hiçbir izahatı yok” ifadelerini kullandı.
‘AÇILIŞ TÖRENİ AK PARTİ MİTİNGİNE DÖNÜŞTÜ’
Anamur’da gerçekleştirilen birinci açılış töreni yeterli olduğunu savunan Ekmekçi, “KKTC’de de bu gövde gösterisini yapmak ve bunu yaparken de KKTC’yi yönetenleri ezmenin bir anlamı yok” dedi.
‘ECEVİT, DEMİREL VE ERBAKAN’IN ÜSLUP VE NEZAKERİ FARKLIYDI’
Bülent Ecevit, Süleyman Demirel ve Necmettin Erbakan hükümetleriyle bugünkü sürecin farkına da değinen Ekmekçi, şunları söyledi:
“Ecevit’i ve üslubunu hatırlayınız. Demirel’in nezaket ve üslubunu hatırlayınız. Erbakan’ın nezaketini hatırlayınız. O dönem bakanlık yapanların nezaketini hatırlayınız. Sadece (eski KKTC Cumhurbaşkanı Rauf) Denktaş’a karşı değil. Siyasi adap ve üslup içerisinde. Her Kıbrıslı Türk siyasi ve kamu görevlisi, dolayısı ile de toplum olarak bunu görüyorduk.”
TÜRKİYE-KKTC İLİŞKİLERİ ANNAN PLANI İLE DEĞİŞTİ
Son dönemde iki ülke ilişkilerinde ‘ast-üst’ kıstaslarının geçerli olmaya başladığını belirten Ekmekçi, ‘Türkiye’ye yaranma derdi içerisinde olan Kıbrıslı Türk bürokratlar kariyerlerinde hızlı yükselişe geçebiliyor’ değerlendirmesinde bulundu.
Ekmekçi, KKTC’deki cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ardından Akıncı’nın gündeme getirdiği ‘abi — kardeş’ ilişkisine de atıfta bulunup, şu noktanın altını çizdi: “Bırakın ana – yavru, geçin abi – kardeş. TC — KKTC siyasetçileri arasındaki ilişki ev sahibi-uşak seviyesine gerilemiş durumda.”