RS FM'de yayınlanan Günaydın Türkiye programının konuğu olan Uluslararası Stratejik Araştırmalar Kurumu (USAK) uzmanlarından Hasan Selim Özertem, bu tarihi ziyareti zamanlaması üzerinden değerlendirdi.
Özertem, Ankara'nın, Suriye politikasında son dönemde belli kırılmalara gidebileceğinin sinyallerini verdiğini hatırlattı.
‘ULUSLARARASI KAMUOYUNDAN, ‘ESAD’LI GEÇİŞ’E YEŞİL IŞIK’
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, Moskova Camii'nin açılışında yaptığı konuşmaya dikkat çeken Özertem, Erdoğan'ın resmi açıklamasında ‘Esad'lı’ bir siyasi çözümün gündeme gelebileceğine dair mesajlar verdiğine de vurgu yaptı:
“Aslen sürpriz olan husus ise Esad'ın uzun bir aradan sonra yurtdışına çıkmış olması. Üst düzey görüşmenin doğrudan Putin'le yapıldığı görülüyor. Bu durum Rusya'nın geçiş sürecindeki rolünün ne kadar kritik olduğuna dair bir gösterge olarak okunabilir.”
Suriye'de siyasi sürecin ‘Esad'ın lehine evrilip evrilmediği’ne yönelik soruya yanıt veren Özertem, bunun çok belirgin olmadığını, ancak geçiş sürecinin başında Esad'ın bir Devlet Başkanı olarak Suriye'de görevine devam edeceğine dair uluslararası bir kamuoyunun oluşmakta olduğunu söyledi.
‘ESAD'IN ELİ ARTIK GÜÇLÜ’
Özertem, ‘Esad'lı geçiş’in özellikle Rusya Federasyonu'nun eylül ayı sonunda başlattığı askeri harekat sonrası ciddi bir siyasi zemin bulduğuna işaret etti:
“Esad karşıtı blokun artık geçiş sürecini Esad'lı olarak görüşmeye başladığını ve son haberlere göre, artık iyi-kötü bir konsensus oluştuğu görülüyor. Bu süreçte Esad'ın masadaki elini güçlendirecek iki temel husus var. Bunlardan biri, Rusya'nın desteğiyle sahada muhalif güçlere karşı kazanacağı avantaj. İkincisi de Putin'in Esad'la görüşmesinin ardından belirlenecek ortak stratejide Moskova'nın müzakere masasında desteğini almak.”
Özertem, bu kritik ziyaretin, uluslararası çözüm süreci öncesinde ortak stratejinin belirlendiği bir görüşmeye dönüştüğünü kaydetti.