HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, seçim çalışmalarını bugün Şırnak'ta partilileriyle bir araya gelerek sürdürdü. 1990 yıllarda JİTEM'in kontgerillanın, türlü savaş politikalarının çoğaldığı, kaçırma, kaybetme olaylarının en yoğun yaşandığı kentlerden birinin Şırnak olduğunu söyledi. Yüksekdağ, 7 Haziran seçimlerinden bu yana halk 400 milletvekili vermedi diye savaş ilan edildiğini belirten Yüksekdağ, "Size diktatörlük ilan ettirmeyeceğiz ve diktatörlüğün kazanmasına asla izin vermeyeceğiz dedik. Biz 7 Haziran'da neysek onun arkasındayız" dedi.
"Bakın hele bu halkın görmediği ne kaldı? Şırnaklılar soruyorum, bunlar artık savaştan, kaostan çatışmadan adımlarını bulamamışlar. Akıllarını kaybetmişler. Bizimde aklımız cesaretimiz kalmamış, onlar gibi olmuşuz sanıyorlar. Bu halk beyaz Toros'ları da gördü. Beyaz Toros'ların dışında her türlü tankınızı, topunuzu, sizin yasal kayıtlarınızda, envanterlerinizde olmayan kirli savaş silahlarınızı da gördü. Cizre halkını yenebildiniz mi? HDP tehditle oy topluyor dediler. Bakın tehditle oy toplayanın kim olduğu görmek ve kayıtlara geçmek istiyorsanız Başbakan Davutoğlu'nun dünkü konuşmasını dinleyin ve kayıtlara geçsin. Bu memleketin koskoca Başbakanı, gözümüzün içine baka baka Van'da tehditle oy topluyor. İhbar ediyorum. Var mı şerefli namuslu bir savcı, hakim, yargıç. Gitti Başbakan, Van'ın göbeğinde halkı beyaz Toros'larla, JİTEM'le tehdit ederek eğer AKP'yi iktidardan indirirseniz. Burada JİTEM saldırır, JİTEM çalışır. Beyaz Toros'lar sokaklarda dolaşır dedi. Gözümün içine baka baka tehditle oy toplamak için teşebbüste bulundu. Ve bunu hala da yapıyorlar."
'KARANLIK YAPI TARİHE KARIŞACAK'
Yüksekdağ, daha sonra kentteki esnafı ziyaret etti. Ardından, öldükten sonra polis aracına bağlanarak sürüklenen HDP Şırnak Milletvekili Leyla Birlik'in kayınbiraderi Hacı Lokman Birlik'in ailesine taziyede bulundu.
'HEDEF GÖSTERİLİYORUZ'
HDP Eş Genel Başkanı Yüksekdağ, Şırnak'ın ardından gittiği Cizre İlçesi'nde seçim çalışmalarına katılıp, esnafı ziyaret etti. Yüksekdağ, Cizre'de sokağa çıkma yasağı sırasında yaşanan olaylara tepki gösterip, vatandaşların öldürüldüğünü söyledi. Kendilerine yönelik suikast girişlerinin sorulması üzerine Yüksekdağ, şunları söyledi:
"Bana dönük ya da bizim partimize dönük suikast girişimlerinde şunu söyleyebilirim. Yani bizi bu zamana kadar bizi Cumhurbaşkanı, Başbakan, AKP hükümeti, IŞİD çetelerine, faşist gruplarına hedef gösterdi. Bu kadar hedef gösterildiğimiz yerde bana, eş başkanımız Selahattin Bey'e ve bütün parti arkadaşlarımıza dönük suikast ve suikast girişimleri olmaması düşünülemez. Zaten her gün bizi hedef gösteren bir iktidar var karşımızda. Bizleri IŞİD çetelerinin menziline yerleştiren bir iktidar var karşımızda. Biz o nedenle bana karşı yapılan suikast durumları da bu siyasetin bir durumu olduğunu düşünüyoruz. Bu siyasetin bir sonucu olduğu düşünülüyoruz. Bizim de bu suikast durumu Antep'te olduğum gün, Antep programın tamamlandıktan sonra geldi. Antep'te biz bir mahallede halk ziyaretimizi gerçekleştirdik. Tüm mitinglerimizi ve büyük mitinlerimizi iptal etmiştik onun yerine iki mahallede, iki ilçede halk buluşmaları gerçekleştirdik. Akşam saatlerinde toplantılarımı bitirdim, halk buluşmalarımızı gerçekleştirdik ve akşam saatlerinde bana da, bize de haberler geldi. Biz istiyoruz ve diliyoruz ki, azmettiricilikten vazgeçsin bu siyasi iktidar. Ve IŞİD çetelerinin önü böyle kesilsin, eğer siyasi iktidar IŞİD çeteleri, ırkçı saldırılar, katliam çetelerini bizlere karşı kışkırtmaya çalışırsa azmettirmekten vazgeçerse bizler de bu saldırı girişimlerin kolaylıkla üstesinden gelebiliriz. Ankara'da Halkların Demokratik Partisi'nin kortejinin hedeflenmesini asla ve asla tesadüf değildir. Aynı zamanda son anda açığa çıkan bilgilerde gösteriyor ki, sadece benim Antep programlarım değil Vatan Mahallesi'nde gerçekleştirdiğimiz etkinlik değildir, aynı zamanda HDP genel merkezi de IŞİD bombacıların hedefinde. Bu da yine hedef tahtasında ve namluların ve menzillerinde olduğumuzu gösteriyor."