Eski CHP Hatay Milletvekili Mehmet Ali Ediboğlu ılımlı muhalefet olarak adlandırılan grupların, radikal İslamcı terör örgütlerine destek verdiklerini söyledi.
Uluslararası kuruluşların aktardığı silah ve mühimmatı alan ‘ılımlıların’ bu malzemeleri sattığını belirten Ediboğlu, “Zaten IŞİD ve Nusra bu kadar güçlenebiliyorsa, bu ılımlı kabul edilen muhalif grupların onlara aracılık etmesi sayesinde oluyor. Örneğin, Türkiye doğrudan IŞİD’e yardım edemiyor ama malzemeyi Özgür Suriye Ordusu’na (ÖSO) veriyor, ÖSO da götürüp IŞİD’e ya da Nusra’ya teslim ediyor. Arabistan ve Katar da aynı şekilde. Batılı ülkeler de yapacakları yardımları kendi kontrollerindeki ılımlı denilen gruplara ulaştırıyorlar, onlar da gerçek sahibine; Nusra’ya ya da IŞİD’e teslim ediyor. Bunu karşılığında ciddi paralar kazandıkları söyleniyor” dedi.
‘ILIMLI MUHALİF YOK’
“Suriye’de bir muhalif grubun ılımlı olabilmesi için, bu grubun Suriyeli, laik ve şeriat karşıtı olması lazım. Böyle bir grup yok. Bütün bu gruplarda savaşanların en az yarısı yabancı. Dünyanın çeşitli İslam ülkelerinden gelmiş, orada savaşan insanların olduğu bir gruptan ılımlı diye bahsetmek bir kere eşyanın tabiatına aykırı.”
‘SINIRDA IŞİD VE EL NUSRA VAR, SİLAHLAR ONLARA GİDİYOR’
“Hemen hemen her gün silah, mühimmat ve teröristin geçtiği Suriye’nin Türkiye’ye yakın savaş bölgelerindeki gruplara baktığımız zaman Hatay sınırına yakın yerlerde Nusra’yı, Gaziantep-Kilis yakınlarında ise IŞİD’i görüyoruz. Diğer grupların esamesi okunmuyor. Bu kadar silah nereye gidiyor o zaman? Ya da dört seneden beri IŞİD, El Nusra bu silahı nasıl temin ediyor? Biz sahadan bilgi alıyoruz.”
Silahların El Nusra ve IŞİD’e gittiğinden Türkiye hükümetinin haberdar olduğunu ileri süren Ediboğlu, “Katar’dan ve Suudi Arabistan’dan, iki yıldan beri TIR’larla Irak üzerinden Türkiye’ye ihracat yapılıyor. Katar’da ya da Suudi Arabistan’da ‘ne yetişiyor ki, ne var ki, Türkiye ithalat yapsın’ diye soruyorum. Türkiye’de bu yüklerin tamamı, Öncüpınar Sınır Kapısı’nın yakınında bir depoya boşaltılıyor. Her gün birkaç TIR dolusu malzeme geliyor. Bu işin peşine düştüm, şoförlerini buldum ve şoförlerden biri ‘Silah taşıyoruz. Bu ekonomik krizde çok ciddi miktarda paralar verdikleri için hayır diyemiyoruz’ dedi. Öncüpınar’ın öbür tarafına bakıyorsunuz; Azez bölgesi IŞİD’in kontrolünde. Orada ılımlı bir muhalif gruba bunları verme şansınız yok, verseniz de onlar IŞİD’e teslim eder” ifadelerini kullandı.
‘KOMUTANLARIN TAMAMI TÜRKİYE’DE’
Ediboğlu, Suriye’de savaşan gruplar için artık güvenli bölge kalmadığını kaydetti:
“Komuta kademelerinde görev alan üst düzey yöneticilerin tamamı Türkiye’de. Zaman zaman Suriye’ye gidip geri geliyorlar. Savaşçıların da bir kısmı da Türkiye’de yaşıyor. Sınırlar zaten yolgeçen hanı. Geliyorlar, üç —beş gün dinleniyorlar, lojistik desteklerini alıp geri dönüyorlar. İkametleri Türkiye, savaştıkları yer Suriye’de.”
‘SEKİZ GAYRİ RESMİ SINIR KAPISI VAR’
Hatay’da sekiz ayrı gayri resmi kapı açıldığını aktaran Ediboğlu şöyle konuştu:
“Afrin kantonunun güneyinden başlıyorum; Bükülmez köyü, biraz daha güneyinde Kuşaklı köyü var ve bunlar sınır köyleri. Cilvegöz sınır kapısının hemen 200 metre kuzey kısmında tel örgüler açılmış, yol yapılmış ve bu yollar asfaltlanmış. Suriye’ye günlük gidiş gelişler var. Bütün bu yasadışı işler bu yollardan yapılıyor. Reyhanlı’nın güneyinde ise Apaydın kampına yakın iki tane kullanılan kapı var; Beşaslan ve Hacıpaşa. Yayladağı’ndaki, Türkmen bölgesine doğru Kuyubaşı, Güveççi ve Arpalı kapıları var. Tel örgüler açılmış, oralara yol yapılmış, yolla da yetinmemiş, TIR’lar ya da otomobiller, otobüsler kolay gitsin diye asfalt da yapmışlar. Savaş eğer Halep’in kırsalında olacaksa, bakıyoruz ki 15 —20 gün öncesinden itibaren en kuzeydeki kapılar çok faal oluyor. Her gün 15- 20 tane TIR karşı tarafa geçiyor. Kürt bölgesine saldırı olacaksa biraz daha güneydeki kapıları tercih ediyorlar. Lazkiye kırsalına bir saldırı yapılacaksa, Güveççi ve Arpalı’da geçiş yoğunluğu oluyor. Bu TIR’lar, otobüsler ya da minibüsler ne tarafta yoğunlaşıyorsa, birkaç gün sonra oraya yığınağı yapıyorlar ve saldırıyorlar.”
Ediboğlu, gayri resmi sınır kapıları konusunu TBMM gündemine taşıdığını ancak hiçbir şekilde cevap alamadığını, bu kapıların ve yollarının Karayolları Genel Müdürlüğü gibi resmi kurumlar tarafından asfaltlandığını kaydetti.
KATAR ŞİRKETİNDEN HATAY’A HER GÜN ÜÇ UÇAK
İskenderun Limanı, Hatay Havalimanı ve Hatay Otogarı’na her gün yüzlerce teröristin gelerek Suriye’ye geçtiğini belirten Ediboğlu, bu durumu belgelemesine rağmen hiçbir engelleme yapılmadığını söyledi. Durumun devam ettiğini belirten Ediboğlu, “Hatay Havaalanı’ndan bahsettim. Katarlı bir şirkete ait özel havayolu firması var. Suudi Arabistan’ın Cidde, Mekke, Medine şehirlerinden Hatay’a haftada 14 tane uçak seferi yapılıyor. Türkiye’den sadece Hatay’a sefer yapılıyor. Uluslararası teröristler Suudi Arabistan’ın bu üç şehrine gidiyorlar, bu havayolu şirketiyle Hatay Havaalanı’na geliyorlar, buradan da birilerinin yardımıyla her gün sabaha karşı, otobüslerle Suriye’ye geçiyorlar. Bu çok net. Hatay Havaalanı’na her gün üç uçak iner ve 160-165 kişi gelir. Bunların büyük çoğunluğu terörist. Gelenler sadece Suudi Arabistanlı da değil. Sudan, Libya, Rusya gibi pek çok ülkeden geliyorlar. İskenderun Limanı’na balıkçı gemisi, yük gemisi adı altında bir takım gemiler yanaşıyor. İçlerindeki teröristleri karayoluyla Suriye’ye geçiriyorlar” dedi.
‘ÇEÇEN VE KAFKASLAR YAYLADAĞI’NA YERLEŞTİ’
‘ANKARA’DAKİ KATLİAM GİBİ EYLEM YAPARLAR’
Durumun güvenlik açığı yaratıp yaratmayacağı sorusunu yanıtlayan Ediboğlu, bu açığın zaten bir süredir olduğunu, tehlikenin her an yaşandığını belirtti.
Ediboğlu, Türkiye sığınan cihatçıların kalıcı olup olmayacakları konusunda ise “Bir süre Hatay’da yaşamayı tercih edecekler, fırsat buldukça da geri gidecekler. Yavaş yavaş Pakistan’a benziyoruz. Gidecekle, karşı tarafta bir eylem yapıp geri gelecekler. Zaman zaman da Ankara’da yaptıkları gibi işbirlikçileriyle beraber Türkiye’de de eylem yapacaklar” değerlendirmesinde bulundu.