Acil durum toplantısını gerekli gören ülkelerin başında İran’ın geldiğinin altını çizen Kumbaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu toplantıyı istemeyenlerin başında ise Suudi Arabistan var. Yemen ve Suriye’ye yönelik dış politikada karşı karşıya gelen bu iki ülke OPEC içerisinde de karşı görüşleri savunuyor. Fiyatlar üzerindeki hakim gücü tartışılır olan OPEC içerisinde bu kavgalar devam ederse oluşum etkinliğini yitirme sürecine girebilir.”
‘YENİ BİR OLUŞUM AVRASYA’DA BARIŞI TESİS EDEBİLİR’
Türkiye ve İran’ın barışın tesisinde iki önemli güç olabileceğini kaydeden Kumbaroğlu, şunları söyledi:
”İran'ın çok büyük bir arz gücü, Türkiye'nin ise talep eden ülkelere İran petrolünü götürebilecek güvenli ve ekonomik bir konumu var. Bu noktada Türkiye ve İran bölgede yeni ve süper bir sinerjinin ortaya çıkmasında ilk adımları atabilir. Bu oluşuma özellikle Rusya'nın, Azerbaycan'ın ve Doğu Avrupa ülkelerinin de dahil olması durumunda Avrasya’ya refah ve barış getirebilecek yeni bir bölgesel güç doğar.”
‘OPEC'İN YERİNİ YENİLİKÇİ BİR GÜÇ ALABİLİR’
Bu sayede ‘enerjisini ve kurumsal birlikteliğini her geçen gün daha da kaybeden’ OPEC yerine yeni, yenilikçi bir gücün önü açılabileceğinin altını çizen Kumbaroğlu, “Türkiye, Rusya, Azerbaycan ve İran, yeni dönemde birlikteliklerini artırarak örnek bir işbirliği düzeni ve kalkınma modeli hayata geçirebilir” ifadelerini kullandı.